Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan İsrail’e Sert Tepki
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İtalya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani ile Roma’da bir araya geldiği ortak basın toplantısında İsrail’in Katar’daki saldırısına sert tepki gösterdi.
“İsrail Bir Ülkenin Daha Egemenliğini İhlal Etti”
Bakan Fidan, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “İsrail, Doha’da düzenlediği saldırıyla bir ülkenin daha egemenliğini ihlal etmiştir. Bu alçak saldırı karşısında Katar’la tam dayanışma içinde olduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyorum. İsrail’in yayılmacı politikasının Katar’a kadar uzanması, Netanyahu’ya göz yuman çevrelerin artık uyanmasını sağlamalıdır.”
İtalya ile Stratejik İş Birliği
Bakan Fidan, İtalya ile ikili ilişkilerin güçlü bir şekilde devam ettiğini belirterek, “İtalya ile olan stratejik ortaklığımızı daha da derinleştirmek konusunda kararlıyız. Sayın Cumhurbaşkanımız ve İtalya Başbakanı Sayın Meloni bu konudaki iradelerini en güçlü şekilde defalarca ortaya koymuşlardır” dedi.
Ticaret Hacmi 32 Milyar Doları Aştı
Fidan, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğine de değinerek, “Ticaret hacmimiz 32 milyar doları aştı. Amacımız inşallah bunu 40 milyar dolara çıkarmak. Savunma sanayii alanındaki iş birliğimizden de büyük memnuniyet duyuyoruz” ifadelerini kullandı.
Ukrayna ve Filistin Konularında Ortak Çaba
Bakan Fidan, Ukrayna’daki savaşın sona ermesi için Türkiye’nin kolaylaştırıcı rolünü sürdüreceğini belirtirken, Filistin meselesine de değindi: “Uluslararası toplumun gündemindeki başlıca mesele İsrail’in Gazze’de işlemekte olduğu soykırım ve bölgede izlediği yayılmacı politikadır.”
BM Genel Kurulu’nda Filistin Gündemi
Fidan, önümüzdeki günlerde BM Genel Kurulu’nun yüksek düzeyli haftasına Cumhurbaşkanı’nın katılacağını belirterek, “New York’ta düzenlenecek faaliyetlerde Filistin halkının acılarının dindirilmesi ve Filistin meselesine çözüm bulunması için çaba harcamayı sürdüreceğiz” dedi.
Akdeniz’de İş Birliği Vurgusu
Bakan Fidan, Akdeniz bölgesinin Avrupa’nın enerji güvenliği ve bağlantısallığı bakımından anahtar konumda olduğunu vurgulayarak, deniz yetki alanlarına ilişkin faaliyetlerin uluslararası hukuka uygun şekilde yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi.