Antalya Arkeoloji Müzesi’nin yıkım süreci resmen başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle alınan kararın ardından, müze içerisindeki 100 bine yakın tarihi eser özenle paketlenerek güvenli alanlara taşındı. 2026 yılı Kasım ayında tamamlanması planlanan yeni müze projesi için çalışmalar hız kesmeden devam ediyor.
Müze, 16 Temmuz’da ziyarete kapatılarak yıkım ve taşıma sürecine hazır hale getirildi. İçerisinde bulunan 200’ü büyük heykel ve lahit olmak üzere toplamda 100 bin eser, uzman ekipler tarafından titizlikle paketlendi. Eserler, 30 dönümlük müze bahçesinde oluşturulan özel konteynerlere yerleştirildi.
Konteynerler, güvenlik kameraları, alarm sistemleri ve iklimlendirme donanımlarıyla koruma altına alındı. Kapıları mühürlenen alanlarda, tarihi eserlerin nem, sıcaklık ve diğer dış etkenlerden zarar görmemesi için her türlü önlem alındı.
Eser taşıma işleminin tamamlanmasının ardından, müzenin yıkımına gece saatlerinde 4 ekskavatör ile start verildi. İlk olarak, kuzey bölümde yer alan Restorasyon ve Konservasyon Merkez Bölge Müdürlüğü’ne ait ofisler, yemekhane ve idari personel ofislerinin bulunduğu iki katlı yapı yıkıldı.
13 bin 500 metrekarelik bir alana yayılan ve 11 bloktan oluşan müze yapısında, eserlerin sergilendiği salonlar ile diğer bölümlerin kapı ve pencereleri söküldü. Yetkililer, bu hafta boyunca diğer binaların yıkımının devam edeceğini açıkladı.
Yorgun Herkül ve Herakles Lahdi Özel İlgi Gördü
Taşıma sürecinde, Herakles lahdi ve Yorgun Herakles (Herkül) heykeli gibi son derece değerli eserlere özel paketleme ve taşıma protokolleri uygulandı. Perge Antik Kenti kazılarında bulunan bu nadide parçaların yanı sıra, müzedeki diğer büyük heykel ve lahitler de benzeri bir titizlikle korundu.
Eserlerin paketlenmesi ve taşınması işlemleri yaklaşık 2 ay sürdü. Sürecin sorunsuz tamamlanması, hem Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerini hem de arkeoloji ve sanat dünyasını rahatlattı.
Antalya Arkeoloji Müzesi, Türkiye’nin en önemli kültür varlıklarından birini bünyesinde barındırıyordu. Yeni müze projesi tamamlandığında, hem deprem güvenliği sağlanmış hem de eserlerin daha modern ve güvenli koşullarda sergilenmesi mümkün olacak.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, yıkım ve inşaat sürecinin planlandığı şekilde ilerlemesi halinde, Kasım 2026’da yeni müzenin kapılarını ziyaretçilere açmayı hedefliyor.