Nöbetçi Eczaneler
İzmir’de Su Alarmı: Tarım Sektörü Tehlikede
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Eylül ayı olağan meclis toplantısında konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İzmir’deki su krizinin tarım sektörünü derinden etkilediğini açıkladı.
Barajlarda Tarihi Dip Nokta
Kestelli, İzmir’in içme suyu ihtiyacını karşılayan 6 barajda su seviyelerinin tarihi dip noktalarda olduğunu belirterek şunları söyledi: “En büyük yüzey su kaynağı olan Tahtalı Barajı’nda doluluk oranı 29 Eylül itibariyle yüzde 3,61. Bu nedenle şehrimizde günlük yaşamsal faaliyetler için ihtiyaç duyulan suyun çok büyük bölümü yer altı kuyularından temin ediliyor.”
Tarımda Verim ve Kalite Düşüyor
Su kaynaklarının azalmasının tarımı sert bir şekilde etkilediğini vurgulayan Kestelli, “Tarım ürünlerinin verim ve kalitesinde azalmalar olurken, suya ulaşımdaki enerji maliyetleri artıyor. Üreticilerimiz geçmişte 30-40 metrelerden yeraltı suyu temin edebilirken, şimdi 200-250 metrelerden su çekmek zorunda kalıyor” dedi.
“Güvenlik Meselesi Haline Geldi”
Kestelli, su kaynaklarının azalmasına rağmen talebin her geçen gün artmasının, verimlilik, talep yönetimi ve havza-ölçekli planlamayı bir lüks değil, güvenlik meselesi haline getirdiğini ifade etti.
Çözüm Önerileri ve Acil Çağrı
Su kullanımının talebini düşürmek amacıyla günlük tüketim, tarım ve sanayide su ayak izini düşürecek önlemlerin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu vurgulayan Kestelli, “Geldiğimiz olumsuz noktayı milat alıp hemen bugünden kolları sıvamalıyız. Hem kent sakinlerinin huzur ve refahı hem de sanayi ve tarımın devamlılığı için buna mecburuz” çağrısında bulundu.
İklim Değişikliğinin Etkileri
İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer de iklim değişikliğinin bitkisel üretim kadar hayvansal üretimi de etkilediğini belirterek, “Hayvansal üretim de en az bitkisel üretim kadar bu olumsuz gelişmelerden nasibini alıyor. Yüksek sıcaklıklar virüslerin, patojen ve parazitlerin gelişimini destekliyor. Bu da hayvan hastalıklarının yayılımını hızlandırıyor” uyarısında bulundu.
Tuncer, bu risklerin olumsuz etkilerini azaltmak için bir an evvel adaptasyon yeteneği yüksek çevresel stres faktörlerine daha dirençli hayvan gen kaynakları oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi.