TÜİK’ten Kritik İşsizlik Açıklaması
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılı Eylül ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, işsizlik oranı bir önceki aya göre değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşti.
İşsiz Sayısında Artış, İstihdamda Düşüş
15 ve daha yukarı yaştaki kişilerde işsiz sayısı 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 12 bin kişi artarak 3 milyon 75 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise değişim göstermeyerek yüzde 8,6 seviyesinde sabit kaldı.
İşsizlik oranı cinsiyet bazında incelendiğinde; erkeklerde yüzde 7,4, kadınlarda ise yüzde 11,1 olarak kaydedildi.
İstihdam ve İş Gücüne Katılım Oranları
İstihdam edilenlerin sayısı 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 200 bin kişi azalarak 32 milyon 491 bin kişi oldu. İstihdam oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 48,9 seviyesine geriledi.
Bu oran erkeklerde yüzde 66,3 iken kadınlarda yüzde 31,8 olarak gerçekleşti. İş gücü, 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 188 bin kişi azalarak 35 milyon 566 bin kişi, iş gücüne katılma oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 53,5 olarak kaydedildi.
Genç Nüfusta İşsizlik Oranı
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,9 puan azalarak yüzde 14,9 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 11,4, kadınlarda ise yüzde 21,4 olarak kaydedildi.
Çalışma Süreleri ve Atıl İş Gücü
İstihdam edilenlerden referans döneminde işbaşında olanların, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1 saat artarak 42,9 saat olarak gerçekleşti.
Zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel iş gücü ve işsizlerden oluşan atıl iş gücü oranı 2025 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre 1,2 puan azalarak yüzde 28,6 oldu. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 18 iken işsiz ve potansiyel iş gücünün bütünleşik oranı yüzde 20,5 olarak kaydedildi.
TÜİK’in açıkladığı bu veriler, Türkiye’nin iş gücü piyasasındaki mevcut durumu ve eğilimleri hakkında önemli ipuçları sunarken, ekonomi politikalarının değerlendirilmesi açısından da kritik öneme sahip bulunuyor.
