Diyarbakır’ın tarihi dokusuna önemli bir katkı daha yapıldı. Sur ilçesinde bulunan İçkale Müze Yerleşkesi’ndeki Diyarbakır Müzesi’nde restorasyonu tamamlanan 350 tarihi taş eser, ziyaretçilerle buluştu.

36 Bin Eserlik Zengin Koleksiyon
Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, yaptığı açıklamada müzenin tarihi önemine dikkat çekti: “Diyarbakır Müzesi Türkiye’nin en eski, en köklü müzelerinden biridir. 1934 yılında kurulmuş müzemizin envanterinde 36 bin 352 eserimiz var. 2015’ten beri 1600 tanesini sergiliyorduk. Restorasyon çalışmalarının ardından toplamda 350 eseri daha sergilemeye başladık.”

Medeniyetler Yolu ve Medeniyetler Mezarlığı Projeleri
Gizligöl, müze bahçesinde hayata geçirilen iki önemli projeyi anlattı: “Yaptığımız çalışmayla birlikte özellikle depolarımızda bulunan büyük boyutlu taş eserleri bahçeye çıkarmaya başladık. Medeniyetler Yolu’nda 22 tane Roma dönemine ait sütun ve sütun başlıkları altlıklarıyla birlikte 9 tane de birçok medeniyete ait heykel yerleştirdik.”

Ziyaretçilere Tarihi Hissetme Fırsatı
Müze yetkilisi, projelerin amacını şu sözlerle açıkladı: “Medeniyetler Yolu’ndaki niyetimiz, vatandaşlarımızın geldiğinde Diyarbakır’daki o medeniyetleri yolda yürüdükleri zaman o manevi hissiyatla birlikte o medeniyetleri hissedebilmesi ve görmesidir.”

Çok Kültürlü Miras Sergileniyor
İkinci proje olan ‘Medeniyetler Mezarlığı’ hakkında bilgi veren Gizligöl, “Bu çalışmayla da dünyadaki tüm inançlara ait, birçok dilde mezar taşları ve bunun yanı sıra başka amaçlarla kullanılan taş eserler var” dedi.

Bölgenin Tarihi Hazinesi
Diyarbakır Müzesi’nin 1934 yılında kurulduğu dönemde bölgede başka müze bulunmadığı için çevre illerden çok sayıda tarihi eserin buraya getirilerek koruma altına alındığı belirtildi. 89 yıldır müze deposunda fiziki koşullar nedeniyle korunan eserler, yapılan restorasyon çalışmalarının ardından nihayet ziyaretçilerle buluşma imkanı buldu.

Toplamda 350 adet taş eserin sergilenmeye başlamasıyla birlikte, müzede sergilenen eser sayısı önemli ölçüde artmış oldu. Bu gelişme, Diyarbakır’ın kültürel mirasının korunması ve tanıtılması açısından büyük önem taşıyor.

