Van Barosu Kadın Hakları Merkezi, üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan yeni raporlarla ilgili önemli bir bilgilendirme yaptı. Yapılan yazılı açıklamada, Rojin Kabaiş’in cenazesine müdahale etmiş olabilecek 134 kişinin DNA profillerinin incelendiği ve temas yoluyla bir bulaşma tespit edilmediği belirtildi.

Rojin Kabaiş Vakasının Kronolojisi
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş, geçen yıl 27 Eylül’de kaldığı yurttan ayrıldıktan sonra kayboldu. Kabaiş’in 15 Ekim’de Mollakasım Mahallesi sahilinde cansız bedeni bulundu. Soruşturma sürerken, Adli Tıp Kurumu Biyolojik İhtisas Dairesi Merkezi tarafından hazırlanan raporda Kabaiş’in göğüs ve vajina iç bölgesinde 2 ayrı erkeğe ait DNA tespit edildiği açıklandı.
Adli Tıp Kurumu’nun Detaylı Raporları
Van Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin açıklamasında, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 10 Ekim 2025 tarihli raporunda, Rojin Kabaiş’in vücudunda 2 farklı erkek DNA’sına rastlandığı, bu DNA örneklerinin bedenin sternal bölgesi ile intra-vajinal bölgede bulunduğu hatırlatıldı. Bu tespit üzerine, Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından teknik ve tıbbi açıklama yapılması yönünde ek mütalaa talep edildiği belirtildi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Bu doğrultuda Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi ve 5’inci İhtisas Dairesi tarafından iki ayrı rapor düzenlenmiştir. Biyoloji İhtisas Dairesi’nin 14.10.2025 tarihli raporunda, Rojin Kabaiş’in otopsi mahalline nakli ve öncesindeki süreçte oluşabilecek bulaş ihtimalinin bertaraf edilemediği, bu nedenle söz konusu 2 örneğin bulaşma ihtimalinin halen geçerliliğini koruduğu belirtilmiştir.”
DNA Karşılaştırmaları ve Bulaş İhtimalinin Dışlanması
Adli Tıp 5’inci İhtisas Dairesi ise Biyoloji İhtisas Dairesi’nin raporundaki veriler de dikkate alınarak hazırladığı raporda, analizlerde tespit edilen ölene ait DNA ile karışık 2 farklı erkek DNA profilinin bulaş yoluyla ortaya çıkabileceği gibi, ölüm öncesi temasta bulunduğu erkek bireylere de ait olabileceğini ifade etti.
Adli Tıp Kurumu tarafından, cenazenin otopsi mahallinden sevkinden itibaren bulaş riskine ilişkin tüm süreçlerin incelendiği, DNA mukayeselerinin gerçekleştirildiği ve kurum yönünden bulaş ihtimalinin dışlandığı bildirildi. Ayrıca, kayıp şahısla kaybolmadan önce iletişim kurduğu tespit edilen kişiler de dahil olmak üzere, Rojin Kabaiş’in olay yerinden Adli Tıp Kurumu Van Grup Başkanlığı Morg ihtisas Dairesi’ne intikali sürecinde cenazeye müdahale etmiş olabilecek 134 kişinin DNA profili, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi’nde elde edilen DNA profilleriyle Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda karşılaştırıldı.
Van Barosu’nun Kararlı Duruşu
Yapılan açıklamada ayrıca, “Adli tahkikat sürecinde tespit edilecek diğer şüphelilerden veya bu şahıslara ait biyolojik materyallerden örnek alınması halinde, bu örneklerin Adli Tıp Kurumu İstanbul Biyoloji İhtisas Dairesi’ne gönderilerek, Rojin Kabaiş’in bedeninde tespit edilen erkek DNA profilleriyle karşılaştırabileceği belirtilmiştir.” ifadelerine yer verildi.
13 Kasım 2025 tarihinde Van Cumhuriyet Başsavcısı ile yapılan görüşmede, İspanya Adalet Bakanlığı ile yazışmaların devam ettiği ve telefonun açılması amacıyla İspanya’ya gönderileceği bilgisi paylaşıldı. Van Barosu, “Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması için taleplerimiz dosyaya sunulmuş olup Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümünün aydınlatılması için mücadele etmeye devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
