Nöbetçi Eczaneler
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Türkiye’nin teknoloji üretme kapasitesinin sanayinin sürdürülebilirliği için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Teknoloji üretemeyen sanayi, sürdürülebilir değildir. Kendi teknolojimizi geliştirmeli, tedarik zincirinde dışa bağımlılığı azaltmalıyız” dedi.
Bursa’da Geleceğin Üretim Teknolojileri Programı
Sanayi ve Teknoloji İş Birliği Kurulu (SANTEK) tarafından düzenlenen Geleceğin Üretim Teknolojileri Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme programı, Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi’nde (BUTEKOM) gerçekleştirildi. Programa; Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ile kamu, üniversite ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Tarihi Geçmişten Parlak Geleceğe
Türkiye’nin üretim ve teknoloji vizyonuna yön veren şehirlerden biri olan Bursa’da olmaktan memnuniyet duyduğunu ifade eden Çetin Ali Dönmez, “Bursa tarihte Venedikli, Cenevizli, İranlı, Hintli tüccarların buluştuğu, farklı kültürlerin bir araya geldiği, tekstil ticaretinde öne çıkan bir şehirdi. Tarihi geçmişi ilham veren Bursa’nın geleceği, bugünkü iş insanı profiliyle de son derece parlak” diye konuştu.
Ar-Ge Harcamalarında 3 Kat Artış
Türkiye’nin büyüme yolculuğunda yeni bir dönüm noktasında olduğunu vurgulayan Dönmez, şunları söyledi: “Yeni büyüme hikayemizin temelinde teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon olması gerekiyor. Aksi takdirde orta gelir tuzağından çıkamayız. Bundan 20 yıl önce Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranı binde 5’ti, bugün yüzde 1,46’ya yükseldi. Neredeyse 3 kat artış sağladık. AB ülkelerinde ise 20 yıl önce bu oran yüzde 1,5 civarındaydı, bugün 2,20’lerde. Çok önemli bir aşama kaydettik. Ancak İsrail’in yüzde 6, Güney Kore’nin yüzde 5, ABD’nin ise yüzde 3,5’un üzerinde olduğunu düşünürsek, önümüzde gidilecek hala çok yol var.”
Katma Değerli Üretimin Önemi
Son iki yılda döviz kurundaki gelişmelere de değinen Dönmez, “Bu süreçte düşük ve orta-düşük teknolojili ihracatımız yatay seyrederken, orta-yüksek ve yüksek teknolojili ihracatımız büyümeye devam ediyor. Katma değerli üretimde kar yüksekse, döviz kuru baskısı sizi o kadar etkilemiyor. Bunun temelinde Ar-Ge ve tasarım var. Teknoloji üretemeyen sanayi, sürdürülebilir değildir. Kendi teknolojimizi geliştirmeli, tedarik zincirinde dışa bağımlılığı azaltmalıyız” diye konuştu.
TEKNOSAB Örnek Bir Yaklaşım
Bursa’da 165 Ar-Ge ve tasarım merkezi ile 2 teknopark bulunduğunu belirten Dönmez, “ABD’nin başkenti Washington, en büyük şehri New York, en iyi üniversiteleri ise Boston’da. Bursa da bu modelden esinlenmeli. Mevcut konjonktürü kullanarak birkaç kutupta, çekim alanı oluşturacak, bilim ve teknoloji insanını bu şehre kazandıracak bir yol izlenmeli. Kazandığınız parayı önce işletmeyi büyütmek yerine Ar-Ge’yi büyütmeye harcayın. Nitelikli insan çalıştırırsanız karlılık kendiliğinden artar” diye konuştu.
Bursa Ekonomide İtici Güç
BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da Bursa’nın Türkiye’de sanayinin merkezi olduğunu, 20 milyar dolara yakın ihracatının bulunduğunu ifade ederek, “Bursa, BM üyesi 116 ülkeden daha iyi bir dış ticaret performansına sahip. Ancak önemli olan bunu sürdürebilmek. Mevcut rekabet ortamında zenginlik sahip olduğunuz kaynakları işleyebilme kabiliyeti ile ölçülüyor. Veriyi ne kadar işleyebildiğiniz ve üretime kazandırabildiğiniz önemli. Bu anlamda BUTEKOM gibi merkezlerin önemli bir itici gücü var” diye konuştu.
BUTEKOM’un Türkiye’ye model oluşturduğunu belirten Burkay, merkezin temel araştırmadan prototipe uzanan süreçleri bünyesinde barındıran bir tasarımla sektörlere güçlü destek sağladığını vurguladı.