Demiryolu Altyapısında Büyük Atılım
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin demiryolu altyapısında önemli bir hedef açıkladı. 12’nci Kalkınma Planı kapsamında, 2028 yılında demiryollarındaki iltisak hattı uzunluğunu 608 kilometreye ulaştırmayı hedeflediklerini duyurdu.

Mevcut Durum ve Devam Eden Projeler
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin dört bir yanında sanayi üretimini limanlara, lojistik merkezlere ve ana demiryolu koridorlarına bağlayan iltisak hattı yatırımlarının hızla devam ettiğini belirterek, “Ülkemizin ulusal demiryolu ağı üzerinde 445,8 kilometre uzunluğunda 287 iltisak hattı bulunuyor” dedi.
Yapımı devam eden iltisak hatları hakkında da bilgi veren Bakan Uraloğlu, Filyos, Adapazarı Karasu, Afyonkarahisar İşcehisar, Polatlı ve Ticaret Odası OSB, Çukurova, Dörtyol-Hassa Tüneli ve Demiryolu 1’inci Etap, Hasanbey Lojistik Merkezi-Eskişehir OSB, İncesu OSB ve Havza OSB iltisak hatlarında yapım çalışmalarının sürdüğünü ifade etti. Uraloğlu, “Toplam uzunluğu 150,5 kilometre olan ayrı 9 projemizde de yapım çalışmalarına devam ediyoruz” bilgisini paylaştı.

331 Adet İltisak Hedefi
Lojistik Koordinasyon Kurulu tarafından onaylanan 17 kilometrelik 8 iltisak hattı bulunduğunu belirten Bakan Uraloğlu, 82,4 kilometrelik 10 projenin tamamlandığını, 189,4 kilometrelik 17 hat için proje çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. Bakan Uraloğlu, açıklamasında, “Mevcut hatlarımızla birlikte yapımı devam eden ve etüt edilen tüm hatlarımız tamamlandığında 885,1 kilometre uzunluğunda 331 adet iltisak hattımız olacak. 12’nci Kalkınma Planı kapsamında ise 2028 yılında iltisak hattı uzunluğunu 608 kilometreye ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
Taşımacılıkta Önemli Pay
İltisak hatları ile taşımacılığa da değinen Bakan Uraloğlu, “Bu hatlar üzerinden gerçekleştirilen taşımalar, tüm demiryolu yük taşımalarının yaklaşık yüzde 46,9’unu oluşturuyor. Ocak-ekim döneminde iltisak hatları ile 9,8 milyon ton yük taşıdık” açıklamasında bulundu.

Bu hedeflerin gerçekleşmesi durumunda, Türkiye’nin lojistik altyapısında önemli bir dönüşüm yaşanacak ve sanayi üretiminin demiryolu ile taşınmasında ciddi bir kapasite artışı sağlanacak.

