Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önemli bir diplomatik ziyaret gerçekleştirmek üzere yarın Türkmenistan’a gidiyor. Ziyaret, Türkmenistan’ın daimi tarafsızlık statüsünün 30. yıl dönümü ve 2025 yılının Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararıyla ‘Uluslararası Barış ve Güven Yılı’ ilan edilmesi münasebetiyle düzenlenecek ‘Uluslararası Barış ve Güven Forumu’na katılım amacı taşıyor.
İletişim Başkanı Burhanettin Duran, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 11-12 Aralık 2025 tarihlerinde Türkmenistan’ı ziyaret edeceğini duyurdu. Duran’ın açıklamasına göre, Sayın Cumhurbaşkanımız bu vesileyle ‘Uluslararası Barış ve Güven Forumu’na hitap edeceklerdir.
İletişim Başkanı Duran, “Sayın Cumhurbaşkanımızın ayrıca, ev sahibi Türkmenistan başta olmak üzere, Forum’a katılan ülkelerden devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya gelmeleri de öngörülmektedir” ifadelerini kullandı.
Diplomatik Görüşmeler ve İkili İlişkiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ziyareti, Türkiye’nin Orta Asya’daki kardeş ülkesi Türkmenistan ile olan ikili ilişkilerini pekiştirmek ve bölgesel barış ve güvenlik konularındaki iş birliğini derinleştirmek için önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor. Ziyaret kapsamında gerçekleştirilecek üst düzey görüşmelerin, iki ülke arasındaki ekonomik, ticari ve kültürel iş birliklerine yeni bir ivme kazandırması bekleniyor.
Türkiye, bölgesel ve küresel barışın tesisi için aktif diplomasi yürütmeye devam ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu foruma katılımı da Türkiye’nin uluslararası platformdaki barış ve güvenlik vurgusunu bir kez daha ortaya koyacak.
Uluslararası Barış ve Güven Forumu
Forum, Türkmenistan’ın uluslararası arenada uzun yıllardır savunduğu tarafsızlık politikasının bir yansıması olarak düzenleniyor. Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’ta gerçekleştirilecek etkinliğe, dünyanın dört bir yanından devlet başkanları, hükümet liderleri ve üst düzey diplomatların katılması planlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın forumda yapacağı konuşmanın, Türkiye’nin küresel barış, istikrar ve diyalog çağrısını içermesi bekleniyor.
Bu ziyaret, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemdeki yoğun diplomatik temaslarına bir yenisini ekleyecek ve Türkiye’nin çok yönlü dış politikasının bir parçası olarak kayıtlara geçecek.
