Nöbetçi Eczaneler
Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı Dalış Turizminin Gözdesi Oldu
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nın Türkiye’nin dalış turizmindeki önemli merkezlerinden biri haline geldiğini açıkladı.
Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “Dalış turizmi, yalnızca su altının büyüsüne tanıklık etmek değil; aynı zamanda tarihimizin izlerini derinliklerde yeniden keşfetmektir. Suların altında yatan batık gemiler, kahramanlık destanlarımızın sessiz şahitleridir.”
Tarihin Derinliklerinde Kahramanlık Destanı
Ersoy, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Birinci Dünya Savaşı’nda kahraman Mehmetçiklerimiz tarafından batırılan savaş gemileri bugün Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı’nda korunuyor ve dünyanın dört bir yanından gelen dalış tutkunlarını ağırlıyor. Çanakkale’nin mavi derinliklerinde, Gelibolu’nun şanlı destanına tanıklık ediyoruz.”
Dünyada İlk ve Tek Özellikte
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı, savaş dönemi batıklarının orijinal konumlarında korunduğu ve sistematik biçimde dalışa açıldığı dünyadaki ilk alanlardan biri olarak öne çıkıyor.
1915 Çanakkale Savaşları sırasında batan HMS Triumph, HMS Majestic, Bouvet, HMS Irresistible, Louis, SS Carthage ve HMS Hythe gibi gemiler, dönemin savaş teknolojisini ve insan hikayelerini günümüze taşıyor.
21 Dalış Noktasıyla Hizmet Veriyor
Sualtı Parkı, dalış turizmine açılmış 21 noktaya ev sahipliği yapıyor. Bunların 19’u savaş batığı, 2’si ise fay hattını da içeren resif dalış noktası. 3 metreden 84 metreye kadar farklı derinliklerde her seviyeden dalgıca hitap eden park, yılın 12 ayı boyunca dalış yapılabilmesine imkan tanıyor.
Bakan Ersoy, “‘Türkiye Yüzyılı’nda dalış turizmini; doğamızın eşsiz zenginlikleri ve kahramanlıkla yoğrulmuş tarihimizle buluşturmaya kararlıyız” diyerek, dalış turizmine verilen önemi vurguladı.
En uygun dalış sezonunun mayıs-kasım arası olduğu belirtilen Gelibolu Tarihi Sualtı Parkı, hem askeri tarih hem de barış, hatırlama kültürü ve ortak miras bilinci açısından evrensel bir değer taşıyor.