Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Kent Üniversitesi’nde açılan Üretim, Ar-Ge ve Dikey Tarım Merkezi’nin açılışında önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Kacır, biyoteknolojik ve genomik araştırmalara ayrılan desteklerin önümüzdeki dönemde önemli ölçüde artırılacağını duyurdu.

Milli Teknoloji Hamlesinde Sağlık Önceliği
Bakan Kacır, “Sağlıkta yerli üretimi artırmak ve teknoloji kapasitemizi güçlendirmek Milli Teknoloji hamlemizin öncelikli hedeflerinden biridir. Nitekim bu doğrultuda, önümüzdeki dönemde biyoteknolojik ve genomik araştırmalara tahsis ettiğimiz destekleri önemli ölçüde artıracağız” dedi.
Kacır, “Etken madde, ilaç ve tıbbi cihazda yerli üretim kapasitelerinde sıçrama sağlayacak, kritik alanlarda dışa bağımlılığı azaltacağız. Ayrıca biyoteknoloji üretim programıyla TÜBİTAK, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığımız eş güdümünde araştırma altyapılarını güçlendirecek, kamu alımlarını kaldıraç olarak kullanarak yerli biyoteknolojik ilaç üretimini kararlılıkla destekleyeceğiz” ifadelerini kullandı.
23 Yıllık Teknoloji Atılımı
Bakan Kacır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 23 yılda bilim ve teknolojiyi kalkınma stratejisinin omurgasına yerleştirdiklerini belirterek şunları söyledi:
“Altyapıdan insan kaynağına, Ar-Ge’den ticarileşmeye kadar her halkada güçlü atılımlar gerçekleştirdik. Üniversitelerimizle sanayimiz arasındaki sinerjiyi güçlendiren önemli adımlar attık. Üniversitelerimizdeki bilimsel bilginin ekonomik değere ve yüksek katma değerli ürünlere dönüşmesinde köprü vazifesi gören teknoparklarımızın sayısı, bundan 23 yıl önce yalnızca 2’ydi. Bugün fikirlerin ürüne, projelerin markaya dönüştüğü, nitelikli Ar-Ge çalışmalarının yürütüldüğü 113 teknoparkı kapsayan güçlü bir Ar-Ge ekosistemine sahibiz.”

Kozmetik ve Gıda Takviyesinde Büyük Pazar Fırsatı
Bakan Kacır, kozmetik ve takviye edici gıda sektöründeki büyüme potansiyeline dikkat çekerek şu bilgileri verdi:
“Sağlıklı yaşam arayışının güçlendiği, kişisel bakım ve iyi oluş bilincinin yaygınlaştığı günümüz dünyasında kozmetik ve takviye edici gıda ürünlerine talep gün geçtikçe yükseliyor. Yapılan araştırmalar, her iki alanın toplam pazar büyüklüğünün 2030 yılına gelindiğinde 1 trilyon doları aşacağını gösteriyor.”
Dikey Tarım ve Gıda Güvenliği
Bakan Kacır, gıda güvenliğinin milli güvenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, “İklim krizi, pandemi, küresel göç ve bölgesel çatışmaların gölgesinde, gıda arzı ve güvenliği günümüzde de her ülke için ertelenemez bir milli güvenlik meselesi olmaya devam ediyor. Önümüzdeki dönemde tarım ve gıda güvenliğimiz için Ar-Ge ve inovasyonla vitesi yükseltecek, milli teknolojilerle üretimi daha dayanıklı hale getireceğiz” dedi.
İstanbul Kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Atsü ise yeni tesislerin Türkiye için önemine değinerek, “Eczacılık Fakültesi’nin ilaç ve kozmetik ürünler üretim tesisi örneği olmayan bir şey. Bu ölçekte bir örneği yok. Eğitim ve sanayi birlikteliğinin olduğu en önemli tesise ev sahipliği yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
