Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, değişen dünya koşullarında milli ve manevi değerlerine bağlı bir kuşak yetiştirmek zorunda olduklarını belirterek, “Çocuklarımızın milli ve manevi değerlerine bağlı, ülkesinin değerlerine, ülkesinin egemenlik haklarına, ülkesinin bağımsızlığına saygı duyan, ihtiyaç duyduğunda gözünü kırpmadan kendisini ülkesi ve milleti için feda edebilecek bir kuşak yetiştirmek durumundayız” dedi.

2’nci Maarif Kongresi Düzenlendi
Milli Eğitim Akademisi Başkanlığı’nca, 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri kapsamında Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda ‘Demokrasi, İnsan Hakları ve Kardeşlik’ temalı ‘2’nci Maarif Kongresi’ düzenlendi. Kongrenin onursal başkanlığını Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, başkanlığını Milli Eğitim Akademisi Başkanı Ali Fuat Arıcı yürüttü.
Kongrede; panel, bildiri sunumları ve demokrasi kültürü, insan haklarının eğitime yansımaları, okul ortamında kardeşlik ve toplumsal barışın güçlendirilmesi gibi başlıklarla tematik oturumlar gerçekleştirildi.

“Bu Yıl Çok Kritik ve Çok Önemli”
Bakan Tekin, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlayarak şunları söyledi:
“Bugün geçen yıl başlattığımız bir geleneği devam ettirmek üzere bir aradayız. Türkiye’de ilk ‘Maarif Kongresi’ ismiyle eğitim meselelerinin konuşulduğu kongre, 1921 yılında yapıldı. Bu yıl, çok kritik ve çok önemli. Çünkü bu salondaki herkes biliyor ki 1921 yılı, Kurtuluş Savaşı’nın en sert ve en yoğun mücadelenin yaşandığı bir dönemdir.”
Tekin, Cumhuriyet’in kurucu kadrolarının 1921 Anayasası’nı hazırlarken toplumsal yapıyı Cumhuriyet sonrasındaki iklime göre hazırlamaya başladıklarını belirterek, eğitimin bu süreçteki önemine dikkat çekti.
Müfredat Revizyonu ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli
Devlet algısı, egemenlik kavramı ve uluslararasındaki mücadelelerin şeklinin değiştiğini ifade eden Tekin, şöyle konuştu:
“Değişen bu formata uygun eğitim sistemi inşa etmezsek eğer, Allah korusun çocuklarımızın milletine, vatanına, ülkesine bağlılık duyguları zayıflar. Artık çok sıradan bir cümle olarak kurduğumuz, ‘Dünya küresel bir köy haline geldi’ dediğimizde çok masum gibi gözüken bu cümlenin arka planındaki tehditler ülkemizi, milletimizi kendi sarmalının içerisine çekebilir.”
Bakan Tekin, bu parametreyi kendilerine çerçeve aldıklarını belirterek, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla müfredatı revize ettiklerini açıkladı.

“İki Parametreyle Programlarımızı Revize Ettik”
Müfredatın revize edilmesinin arkasında metodolojik ve pedagojik iki parametrenin olduğunu aktaran Tekin, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Kim ne derse desin bu iki parametreyle programlarımızı revize ettik. Programımızın bu iki parametreyle revize edilmesine karşı çıkanlar ya bu ülkenin çocuklarının ülkesi ve milletiyle barışık bir biçimde yetişmesinden rahatsızlar ya da bu ülkenin hem metodolojik hem de pedagojik olarak yeni gelişmelere adapte olmasından rahatsızlar. İkisinin dışında başka bir seçenek aklıma gelmiyor.”
Dünyadaki Eğitim Sistemlerine Eleştiri
Bakan Tekin, dünyanın her tarafında yaşanan olayların arka planında eğitim sistemlerinin olduğu gerçeğinden hareket ettiklerini belirterek şunları kaydetti:
“Dünyada bütün eğitim sistemleri; kardeşlik, bağımsızlık, insan hakları, demokrasi, adalet, özgürlük gibi değerleri çocuklara kazandırsaydı eğer savaşlar, insan hakları ihlalleri, bebek ölümleri ve bebekleri katletmeye varan vahşilikler dünyanın hiçbir tarafında yaşanmazdı.”
Tekin, İsrail’in Filistin ve Gazze’de yaşattığı zulüm örneğini vererek, “Bunlar yaşanıyorsa eğer, dünyadaki eğitim sistemlerinin bir eksiği var demektir” ifadelerini kullandı.
Kongrenin temasının bu kapsamda insani değerleri, temel hak ve hürriyetleri, demokrasiyi ve kardeşliği önceleyen bir sistemin inşa edilmesi düşüncesiyle belirlendiğini aktaran Bakan Tekin, eğitim sistemindeki dönüşüm çalışmalarının kararlılıkla süreceğini vurguladı.
