Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yeni Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin Türkiye’nin insan hakları ve hukuk devleti alanındaki kararlı iradesinin bir manifestosu olduğunu ilan etti. Ankara Hakimevi’nde düzenlenen İnsan Hakları Kurumları Değerlendirme Toplantısı’nda konuşan Bakan Tunç, geçmişin vesayet dönemlerinden ders alarak demokratik standartları yükseltmeye devam edeceklerini vurguladı.

Geçmişten Ders Alınarak İleriye Adım
Bakan Tunç konuşmasında, Türkiye’nin geçmişte insan hakları bakımından ağır sınamalardan geçtiğini hatırlatarak, “Türkiye, uzun yıllar boyunca darbeci ve vesayetçi anlayışların gölgesinde; siyasi yasaklardan, işkence vakalarına, inanç hürriyeti ve ifade özgürlüğünün baskılanmasına kadar pek çok insan hakları ihlaline maruz bırakılmıştır” dedi. Bu acı tecrübelerin, bugünkü reformların değerini ve demokratik olgunluğa yürüyüşü daha iyi ortaya koyduğunu ifade etti.
264 Yeni Faaliyet ve 5 Temel Amaç
Reform iradesinin sürekli olduğunu belirten Bakan Tunç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 23 Ocak’ta açıklanan 4’üncü Yargı Reformu Stratejisi Belgesi ile önemli hedefler konulduğunu açıkladı. Tunç, “Hukukun Üstünlüğünü Esas Alan, Gecikmeyen ve Öngörülebilir Bir Adalet Sistemi vizyonuyla 5 temel amaç doğrultusunda 264 yeni faaliyet belirledik” şeklinde konuştu.
Kapsamlı Taahhütler Sıralandı
Bakan Yılmaz Tunç, strateji belgesi kapsamında verilen taahhütleri şöyle sıraladı:
- Yeni bir İnsan Hakları Eylem Planı hazırlanması.
- Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun kapasitesinin yükseltilmesi ve AB Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile tam uyum sağlanması.
- Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun BM Paris Prensipleri ile tam uyumlu bir yapıya kavuşturulması.
- Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru sistemindeki sorunların giderilmesi.
- İfade ve basın özgürlüğü standartlarının yükseltilmesi.

İnsan Hakları Kültürünün Kurumsallaşması
Konuşmasının son bölümünde en önemli taahhütlerden birine değinen Bakan Tunç, “İnsan hakları duyarlılığının toplumun her alanında artırılması; kamu kurumlarından eğitim süreçlerine, toplumsal farkındalıktan idari yapılanmalara kadar geniş bir alanda insan hakları kültürünün kurumsallaştırılmasını taahhüt ettik” ifadelerini kullandı.
Bakan Tunç, bu taahhütlerin Türkiye’nin demokratik birikimini güçlendirme, hukuk devletinin niteliğini yükseltme ve her vatandaşın onurunu koruma sorumluluğunun açık bir göstergesi olduğunu vurgulayarak, “Yargı Reformu Strateji Belgemiz, bu iradenin hem bugünü hem de yarını şekillendiren kararlı bir manifestosudur” diyerek sözlerini tamamladı.
Toplantıda ayrıca, Türkiye Yüzyılı’nın darbe ürünü bir anayasayla değil, temel hak ve özgürlükleri önceleyen yeni bir toplum sözleşmesiyle karşılanması ve demokratik, sivil, katılımcı bir anayasa hedefi bir kez daha dile getirildi.
