İstanbul’da kamuoyunu sarsan bir sağlık skandalıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Balıklı Rum Hastanesi’nde gerçeğe aykırı reçete düzenlenerek Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ve hastane vakfının maddi zarara uğratıldığı iddiasıyla 5 şüpheli hakkında iddianame hazırladı.
Sahte Reçetelerle Sistem Nasıl Delindi?
Hazırlanan iddianamede, aralarında doktor, tıbbi sekreter ve eczane çalışanlarının da bulunduğu sanıkların, hastaların bilgisi ve onayı olmaksızın adlarına reçete yazdıkları belirtildi. Reçeteye tabi ilaçların ise mevzuata aykırı yöntemlerle temin edildiği kaydedildi. Savcılık, sanıkların birlikte hareket ederek kamu kurumlarını büyük bir zarara soktuğunu öne sürdü.
İddianame Mahkemeye Sunuldu, Ağır Cezalar İstendi
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan ve kabul edilen iddianamede, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı İktisadi İşletmesi ile Sosyal Güvenlik Kurumu müşteki sıfatıyla yer aldı. Dosyada 18 kişi mağdur, 5 kişi ise şüpheli olarak gösterildi.
İddianamede, tutuklu sanıklar Prof. Dr. Ayten E. ve tıbbi sekreter Nazan D. hakkında;
‘kamu görevlisinin resmi belgede sahtecilik’,
‘kişisel verileri hukuka aykırı şekilde ele geçirmek veya yaymak’ ile
‘kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık’ suçlarından 13 yıl 9 aydan 46 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Diğer Sanıklar İçin de Hapis Talepleri
Tutuklu sanık eczane kalfası Resul Ç. ile tutuksuz sanık Ahmet H. ve firari sanık Cüneyt K. hakkında ise kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi veya yayılması, kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık ve resmi belgede sahteciliğe yardım etme suçlarından 9 yıl 4 ay 15 günden 31 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Ayrıca, sanık Resul Ç.’nin uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunu işlediği iddiasıyla, 7 yıl 6 aydan az olmamak üzere ayrıca hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
Kovuşturmaya Yer Olmadığına Karar Verilenler
İddianamede ayrıca; Eyyüp Ç., Yılmaz E. ve kimliği tespit edilemeyen bir kişi hakkında ‘resmi belgede sahtecilik’, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık’ gibi suçlamalar yönünden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi.
Olay, sağlık sistemindeki denetim mekanizmalarının sorgulanmasına ve vatandaşların kişisel veri güvenliğine ilişkin endişelere yol açtı. Yargılama sürecinin yakından takip edileceği belirtiliyor.
