Nöbetçi Eczaneler
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdullah Alemdar, Türkiye’nin beyaz et ihtiyacının yüzde 35’ini karşılayan Bolu’daki sektörün, iklim değişikliği ve artan kuraklık nedeniyle ciddi bir tehditle karşı karşıya olduğunu açıkladı. Alemdar, acil önlem alınmazsa sektörün ve bölge ekonomisinin olumsuz etkileneceği uyarısında bulundu.
Köylerin Geçim Kaynağı Tehlikede
Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdullah Alemdar, beyaz et sektörünün bölge için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Bugün Bolu’da köylerde yaşayan hala köylü halkımız, girişimcimiz varsa bunun en önemli sebebi tavukçuluk, beyaz et sektörüdür.” dedi. Alemdar, sektörün sağladığı istihdam sayesinde köy nüfusunun korunduğunu belirterek, “Beyaz et sektörünün sağlamış olduğu iş imkanı sayesinde bizim köylerdeki nüfusumuzun büyük bir kısmı buradan ekmek yediği, buradan gelir elde ettiği için köylerde kalmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Susuzluk Sektörü de Etkileyecek”
Türkiye’nin beyaz et ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Bolu’da, üretimin devamlılığı için su kaynaklarının korunmasının şart olduğunu belirten Alemdar, “Türkiye’nin beyaz et ihtiyacının yüzde 35’inin karşılandığını düşündüğümüzde ve bu sektörden de üretici anlamda çok fazla insanımızın istihdam sağladığını ve gelir elde ettiğini düşündüğümüzde önümüzdeki dönemde susuzluğun bu sektörü de etkileyeceğini öngörmekteyiz.” şeklinde konuştu.
Acil Önlem Çağrısı: Kapalı Havuzlar ve Yağmur Hasadı
Abdullah Alemdar, kuraklığın olumsuz etkilerini azaltmak için acil ve somut adımlar atılması gerektiğini söyledi. Tavukçuluk sektörünün su ihtiyacını karşılamak üzere kapsamlı bir fizibilite çalışması yapılmasını isteyen Alemdar, şu önerilerde bulundu: “Belirli yerlerde tavukçuluk sektörünün üretim tesislerinin yoğun olduğu belirli yerlerde yağmur ve kar suyu hasadı yapılmak suretiyle göletleri oluşturulmalı ve mümkünse kapalı havuzlar yapılmalı ve buradaki sular tavukçuluk sektöründe arıtılarak kullanılmalıdır. Bu tavukçuluk sektörünün geleceği açısından çok değerlidir.”
Alemdar’ın bu açıklamaları, iklim değişikliğinin tarım ve hayvancılık sektörleri üzerindeki doğrudan etkisini ve ulusal gıda güvenliği için alınması gereken stratejik önlemlerin aciliyetini bir kez daha gözler önüne serdi.