İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Türk Devletleri Dezenformasyonla Mücadele Forumu’nda yaptığı konuşmada, dezenformasyonun milli güvenlik ve toplumsal istikrar için varoluşsal bir tehdit olduğunu vurguladı. Duran, oluşturulan sistemle bugüne kadar 2 bin 500’e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdiklerini açıkladı.
Dezenformasyon Hibrit Bir Tehdit
Ankara’da düzenlenen forumda konuşan Burhanettin Duran, uluslararası bazı çevrelerin iletişim alanındaki egemenliğinin sadece bir iletişim sorunu olmadığını belirterek, “Başta dezenformasyon, manipülasyon, siber saldırılar, sosyal platformlarda artan nefret dili ve bilgi güvensizliği gibi tehditler, bizim kamu düzenimize karşı doğrudan tehditler olarak ortaya çıkmaktadır. Bu tehdit, hakikate karşı bir tehdittir ve giderek uluslararası bir enstrümana dönüşmüştür” dedi.
Duran, bu tehditlerin aynı zamanda milli güvenlik, toplumsal istikrar ve uluslararası itibarı doğrudan ilgilendiren stratejik bir alan haline geldiğinin altını çizdi.
“Hibrit Tehditlerle Karşı Karşıyayız”
İletişim Başkanı, çağdaş savaşların artık sadece askeri yöntemlerle yürütülmediğine dikkat çekerek, “Hedef ülke, bölge veya halkın istikrarsızlaştırılması, önce zihinsel, toplumsal ve kurumsal direncinin aşındırılmasıyla aslında iletişim alanında başlıyor. Hibrit tehditlerle karşı karşıya olduğumuz açıktır” ifadelerini kullandı.
Duran, kardeş Türk devletlerini mercek altına aldıklarında, dezenformasyon girişimlerinin kimi zaman ortak hedefler üzerinden eş zamanlı, kimi zaman ise ülke özelinde ayrışan stratejilerle yürütüldüğünü gözlemlediklerini söyledi. Enerji, savunma, ulaşım ve ticaret koridorları gibi stratejik projelere yönelik karşı propaganda ve dezenformasyon kampanyalarının hedef alındığını vurguladı.
Koordinasyon ve e-Devlet ile Mücadele
Burhanettin Duran, 2022’de kurulan Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgi verdi. Duran, “Dezenformasyonla mücadelede hem kurumlarımızla oluşturduğumuz koordinasyon mekanizması hem de e-Devlet Dezenformasyon Bildirim Servisi üzerinden milletimizle kurduğumuz iletişim ağı önem taşımaktadır” dedi.
“Oluşturduğumuz bu sistemle bugüne kadar 2 bin 500’e yakın dezenformasyonu gözler önüne serdik. Biz aslında Türk devletlerine yönelik çok sayıda yalan içeriği de ifşa ettik” diyen Duran, İkinci Karabağ Savaşı sırasında ve sonrasında Azerbaycan’ın zaferini gölgelemeye yönelik üretilen dezenformasyonları yalanlayarak, zaferin iletişim boyutuna da destek verdiklerini kaydetti.
Ortak Mekanizma Çağrısı
Duran, dezenformasyona karşı daha somut iş birlikleri geliştirilmesinin önemine vurgu yaparak, ortak teyit mekanizmaları ve erken uyarı sistemlerinin işletilmesi gerektiğini belirtti. Türkiye’nin medya okuryazarlığının artırılması, gençlerin dijital tehditlere karşı bilinçlendirilmesi, siber güvenlik altyapısının güçlendirilmesi gibi alanlarda kritik adımlar attığını ifade etti.
İletişim Başkanı, “Bu alanda geliştirdiğimiz kapasiteyi kardeş ülkelerle paylaşmaktan yanayız. Bu yaklaşım, Türk dünyasının bütünlüğünü hedef alan her türlü suni ayrışma girişimine karşı ortak bir duruşu da gösterecektir” şeklinde konuştu.
Duran, ülkeler arasındaki veri paylaşımı, tecrübe aktarımı, ortak teyit mekanizması ve hızlı reaksiyon kapasitesinin, Türk dünyasının bilgi alanındaki savunma şemsiyesini oluşturacağını sözlerine ekledi.
