Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin en ağır ihlalinin Gazze’de yaşandığını belirterek, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e (BM) sert eleştiriler yöneltti. Yılmaz, Türkiye’nin insani yardım ve barış çabalarındaki lider rolünü vurgularken, BM Güvenlik Konseyi’nin işlevsizliğini gözler önüne serdi.

Gazze’deki İnsanlık Dramına Vurgu
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) tarafından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen ‘Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası Zirvesi’nde konuştu. Yılmaz, “Bugün İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin en ağır biçimde ihlal edildiği coğrafyaların başında Gazze ve işgal altındaki Filistin toprakları yer almaktadır” dedi.
Yılmaz, Türkiye’nin bu insani kriz karşısındaki duruşunu şu sözlerle açıkladı: “Türkiye Gazze’ye en fazla insani yardım ulaştıran ülke. Gıda, su, ilaç, barınma ve sağlık malzemelerinin kesintisiz biçimde ihtiyaç sahiplerine taşınması için yoğun çaba gösteriyoruz.”
BM Güvenlik Konseyi’ne Sert Eleştiri
Yılmaz, Türkiye’nin çok taraflılığı savunmaya devam ettiğini ancak uluslararası kurumların sınavı geçemediğini ifade etti. “Çok taraflı kurumların karşı karşıya oldukları sınanmaları ve Birleşmiş Milletler’in (BM) reform ihtiyacını da açıkça gözlemliyoruz” diyen Yılmaz, şu çarpıcı tespitte bulundu: “Özellikle BM’nin dünya barışını korumaktan sorumlu organı olan Güvenlik Konseyi, güncel ve acil meselelere maalesef yanıt veremez durumdadır.”

Suriye ve Ukrayna’daki İnsani Çabalar
Yılmaz konuşmasında Suriye ve Ukrayna’daki gelişmelere de değindi. Suriye’deki yeni dönemin umut verdiğini belirten Yılmaz, “Türkiye’nin dünyada en fazla göçmene ev sahipliği yapan ve örnek uygulamalarla gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşü sağlayan bir ülke olması, insan hakları açısından öne çıkan en çarpıcı örneklerden biridir” dedi.
Ukrayna’daki savaşa da değinen Yılmaz, “Savaşın ilk günlerinden bu yana Türkiye; Tahıl Koridoru girişiminden müzakerelere zemin hazırlayan diplomatik adımlara kadar pek çok alanda aktif rol üstlenmiş, insani yardımları ulaştırmak ve sivil kayıpların önüne geçmek için yoğun çaba göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin İnsan Hakları ve Adalet Reformları
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin ulusal düzeyde attığı adımları da anlattı. 2002 sonrasında adalet ve insan hakları alanında geniş ölçekli reformlar yapıldığını hatırlatan Yılmaz, dijital yargı uygulamalarıyla Türkiye’nin Avrupa’nın en kapsamlı elektronik adalet sistemlerinden birine sahip olduğunu vurguladı.
Yılmaz, “Yargının hızına katkı sunan dijital entegrasyon çalışmaları, 12’nci Kalkınma Planı ve Ulusal İnsan Hakları Eylem Planı’nda da stratejik öncelik olarak tanımlanmıştır” dedi. Kolluk hizmetlerinde insan hakları standartlarının yükseldiğini, görev sırasında yapılan tüm işlemlerin kayıt altına alındığı bir sistemin kurulduğunu da sözlerine ekledi.
Zirveye TİHEK Başkanı Fahrettin Altun, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
