DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ‘Stockholm sendromu’ benzetmesine ağır sözlerle karşılık verdi. TBMM grup toplantısında konuşan Bakırhan, “Sözü çözüm için kurmak varken, tam da bu süreçte çözümü tartışmak varken ucuz polemiklere ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir” dedi.

İmralı Görüşmesi ‘Çok Önemli Bir Adım’
Bakırhan, konuşmasında Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun İmralı Adası’nda gerçekleştirdiği görüşmeye de değindi. Bakırhan, “Bu görüşme Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu Türkiye’deki çözüm aklının bir başarısıdır” ifadelerini kullandı.
Görüşme öncesinde yaşanan tartışmalara da atıfta bulunan Bakırhan, “Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi; peki ne oldu? Komisyonu temsilen bir heyetin İmralı Adası’na gitmesiyle kıyamet mi koptu, neyimizi kaybettik. Demek ki boşuna kıyamet koparıldı, aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiğin açılmasını sağladı” dedi.
‘Tutanaklar Kamuoyu ile Paylaşılmalı’
Bakırhan, İmralı’daki görüşme tutanaklarının şeffaflıkla paylaşılması gerektiğini vurguladı. “Öcalan’ın toplumdan saklayacağı, gizleyeceği bugüne kadar herhangi bir şey olmamıştır” diyen Bakırhan, “Bu nedenle İmralı’daki tutanakların kamuoyu ile paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanarak toplumun orada ne tartışıldığını görmesini, okumasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
Bakırhan, iktidara da seslenerek, “İktidar da bu arada toplumsal barışı sahiplenmeli ve bu konuda hukuki ve idari adımları bekletmeden, söz yerine pratik adımlar atmalıdır. Türkiye barış için sözünü söyledi, artık bu sözleri hayata geçirme zamanıdır” dedi.

Özgür Özel’in Sözlerine Sert Tepki
Bakırhan’ın en sert çıkışı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 39. Olağan Kurultayı’ndaki konuşmasına oldu. Özel’in “Bir Stockholm sendromuna kapılmamaya, dün elinden zor kurtulduğumuz celladımıza aşık olmamaya davet ediyorum” ifadelerini hedef alan Bakırhan, şunları söyledi:
“Biz en başından beri ortak paydaları büyütmeye çalışırken ana muhalefet partisinin lideri, partimize ve tabanımıza bazı ithamlarda bulundu. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Özel kurultay kürsüsünden bize, ‘Stockholm sendromu’ teşhisi koyuyor ve ‘Celladınıza aşık olmayın’ diyor. Biz de soruyoruz; Meclis’te barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken Sayın Özel siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz.”
‘Cellatları Çok İyi Tanırız’
Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz demokratik siyasi çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz. Müzakere de ediyoruz. Kurulduğumuz günden beridir onurlu bir mücadele de veriyoruz. Halkımız barış içinde eşit ve özgür bir biçimde yaşamak isterken, halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Sayın Özel; Kürt halkına saygı duymak bu mudur?”
“Biz bu coğrafyadaki halklar, inançlar, devrimciler, ezilenler, emekçiler olarak celladı çok iyi tanırız, cellatları; mezarlıklarımızdan, faili meçhullerimizden, yakılmış köylerimizden, direndiğimiz o zindanlardan çok iyi biliyoruz. Kimse bu hafızanın üzerine ucuz metaforlarla yaklaşmasın.”
Bakırhan, son olarak tüm siyasi aktörlere çağrıda bulunarak, “Herkesi polemikçi ve tutarsız dilden vazgeçmeye, çözüme ve barışa katkı sunmaya çağırıyorum. Açık konuşuyorum; bu sürecin karşısındaysanız sağa sola çekmeden sözünüzü açık söyleyin” ifadelerini kullandı.
