Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, nükleer silahların tehlikelerine dikkat çekerek, “Nükleer silahların birbiriyle yarıştırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Nükleer silah demek, hele de 21’inci yüzyılda bu gelişmiş teknolojiyle nükleer silah demek, daha çok Hiroşima, daha çok Nagazaki demektir. Daha çok Çernobil vakalarına benzer vakalar yaşamak demektir” dedi.
Demokratik Kurumlar Platformu öncülüğünde Şırnak’ta düzenlenen eylemde konuşan Hatimoğulları, doğa talanına karşı mücadele çağrısında bulundu. Kent merkezi ve ilçelerinde devam eden ağaç kesimleri ile maden aramalarına karşı düzenlenen yürüyüşe geniş katılım oldu.
Çevre Mücadelesi ve Barış Çağrısı
Cumhuriyet Meydanı’nda toplanan kalabalık grup, ‘Eko kırıma geçit yok, doğa talanına karşı yürüyoruz’ sloganıyla Ömer Kabak Meydanı’na yürüdü. Eyleme Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Keskin Bayındır ile Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Partili milletvekilleri, çeşitli siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları katıldı.
Öcalan’ın Çağrısına Atıf
Hatimoğulları konuşmasında, “Abdullah Öcalan’ın İmralı’dan gerçekleştirdiği tarihi bir çağrı vardır. Barış ve demokratik toplum çağrısı savaşların bitmesi, silahların susması, bombaların susması içindir. Öcalan bu çağrıyı yaptığında biz biliyoruz ki Orta Doğu yangın yeri. Daha yepyeni, İsrail-İran savaşına tanıklık ettik” ifadelerini kullandı.
Nükleer Tehdide Karşı Uyarı
DEM Parti Eş Genel Başkanı, nükleer silahların yarattığı tehlikelere dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bu savaşta biz 21’inci yüzyılda bizi bekleyen büyük bir tehlikeyi neredeyse kıl payı atlattık. İkinci Dünya Savaşı’nda milyonlarca insanın öldüğünü hatırlayarak söylüyorum. Bırakın insanın, bırakın canlının yaşamasını o toprakta 10 yıllar boyunca bir bitki dahi yeşermez. Ve biz dünya olarak böyle bir tehlikeyle yüz yüzeyiz.”
Doğaya Sahip Çıkma Çağrısı
Hatimoğulları, doğa mücadelesinin önemini vurgulayarak, “Eğer biz ağacımıza sahip çıkmazsak, eğer biz doğamıza sahip çıkmazsak emin olun ki insanların da canlıların da yaşayabileceği bir yeryüzü kalmayacak. Bu nedenle Öcalan’ın çağrısı aynı zamanda ekolojik mücadelemizi büyütme çağrısıdır” dedi.
Konuşmasını, “Demokratik toplumu kurarken anadilimize sahip çıktığımız gibi ağacımıza da suyumuza da nehrimize de denizimize de toprağımıza da sahip çıkacağız” sözleriyle tamamlayan Hatimoğulları, doğa mücadelesinin demokratik toplum inşasının vazgeçilmez bir parçası olduğunu vurguladı.