Erenköy Direnişi’nin 61. Yılında Tarihi Açıklamalar
KKTC’deki Erenköy Direnişi’nin 61. yılında, Erenköy Mücahitler Derneği Başkanı Ahmet Yıldırım, tarihe geçen mücadeleyi anlattı. Yıldırım, “Mücadelemiz dünyada emsali olmayan bir mücadeledir. Türkiye’nin büyük şehirlerinde okuyan Kıbrıslı öğrenciler olarak en fazla 1 yıl sonra doktor, mühendis, öğretmen olacaktık. Bunları hiçe sayarak vatan uğruna ölümü kabullendik” dedi.
Üniversiteli Gençlerin Fedakar Mücadelesi
Yıldırım, 1964 yılında yaşanan olayları şöyle anlattı: “İlk önce aralık ayında Lefkoşa’nın Tahtakale bölgesinde 3 Türk’ün öldürülmesiyle başlar. 3-4 gün sonra doktor Binbaşı Nihat Beyin, hanımı ve çocukları Lefkoşa’nın Kumsal bölgesinde katledilir. Bizler o dönemde Türkiye’nin Ankara, İstanbul, Eskişehir gibi büyükşehirlerinde üniversitelerde okuyan gençler, doğru düzgün haber alamıyor, tedirgin oluyorduk.”
1-2 Haftalık Eğitimle Savaşa Hazırlandılar
Mücahitlerin eğitim sürecini anlatan Yıldırım, “Halkı galeyana getirmek için mitingler yapıyorduk. Daha sonra bizi bir iki haftalık eğitim kamplarına aldılar. Bizler 31 Mart 1964’te Erenköy’e çıkmaya başladık. 6 ay içinde 535 üniversiteli genç Erenköy’e hasıl olur” ifadelerini kullandı.
Rum Saldırısı ve Tarihi Direniş
Yıldırım, Ağustos 1964’te yaşanan büyük saldırıyı şöyle anlattı: “Ağustosun ilk haftasında Rumların ve Yunanlıların 10-12 bin civarında tam teçhizatlı bir orduyla Erenköy’e saldıracakları haberini aldık. Başımızda komutan yok. Allahın bir lütfu olacak ki 31 Temmuz gecesi Rıza Vuruşkan geldi.”
Tankların Geçişini Engelleyen Kahramanlık
8 Ağustos sabahı yaşanan kritik anları anlatan Yıldırım, “4 tank geliyor, birinci tank köprü başına geldiği zaman bir arkadaşımız tesadüfen ilk atışta vuruyor ve köprü başında asılı kalıyor. Diğer geride kalan 3 tank geçemiyor, başka geçit de yoktur” dedi.
4 Saatte 14 Kasa Mermi
Yıldırım, o gün yaşadığı mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “O gün ben 4 saat içinde 14 kasa mermi attım ve A4 mekanizması kıpkırmızı oldu. Fırlamasın diye terden ıslanan gömleğimi çıkarıyorum mekanizmaya bastırıyorum ve atışlarıma devam ediyorum.”
Türk Uçaklarının Gelmesi ve Dönüm Noktası
Yıldırım, savaşın dönüm noktasını şöyle anlattı: “Denktaş Bey’in son sözü eğer ‘Türkiye mücbir sebeple gelemeyecekse biz sabaha kadar ya dayanırız ya da dayanamayız vatan sağ olsun’ oluyor. 2 dakika sonra Rıza Vuruşkan’ı telsize çağırıyorlar. Rıza Vuruşkan 3 dakika konuşuyor mağaradan fırlayarak ‘geliyorlar geliyorlar’ diyor.”
Cengiz Topel’in Kahramanlığı ve Şehadeti
Yıldırım, Cengiz Topel’in şehadetini şu sözlerle anlattı: “Cengiz Topel dik bir dalış yaparak diğer gemilere zarar vermeden o hücumbotu batırıyor. Fakat atmış olduğu roketin taziğinden uçağı alevleniyor. Yere indiği zaman sapasağlam Rum askerleri Cengiz Topel’i alarak kendi hastanesine götürüyor. Konuşturmak için el tırnaklarını, ayak tırnaklarını söküyorlar, konuşmuyor.”
Çanakkale Ruhu Erenköy’de Yaşatıldı
Yıldırım, mücadelenin önemini vurgulayarak, “Bizler Türkiye’nin büyük şehirlerinde okuyan Kıbrıslı öğrenciler olarak 3, 5 ay en fazla 1 yıl sonra mezun olacaktık. Hepimiz elimizin tersiyle geleceğimizi hiçe sayarak vatan uğruna bile bile ölmeye hazır gelen bir öğrenci grubuyuz” dedi.
Erenköy Mücahitleri Başkanı, “Çanakkale’de nasıl cepheye öğrencileri sürdüler biz de aynen onu örnek alarak Erenköy’e can fedasına çıktık” sözleriyle mücadelenin tarihi önemine dikkat çekti.