Gazze Mahkemesi’nin Tarihi Oturumu İstanbul’da Başladı
İsrail’in Gazze’de işlediği iddia edilen savaş suçlarını araştırmak üzere kurulan küresel ve bağımsız girişim Gazze Mahkemesi’nin son oturumu bugün İstanbul Üniversitesi Prof. Dr. Cemil Birsel Konferans Salonu’nda başladı. Dört gün sürecek olan mahkemenin nihai kararının 26 Ekim’de açıklanması bekleniyor.
Uluslararası Jüri ve Tanıklar Hazır
Dünyanın farklı ülkelerinden aktivistler, avukatlar, yazarlar, oyuncular ve müzisyenlerin katıldığı oturumlarda Gazze’de yaşanan insanlık dramına dair tanıklıklar, belgeler ve analizler sunulacak. Mahkemenin jürisinde; Yazar Kenize Mourad, akademisyen ve aktivist Chandra Muzaffar, Londra Ekonomi ve Siyasal Bilimler Okulundan (LSE) Profesör Christine Chinkin, Dr. Ghada Karmi, aktivist Sami Al Arian, şair Tamim Al Barghouti, akademisyen Biljana Vankovska, yazar Michelle Burgis Kasthala ve Dr. Wesam Ahmed yer alıyor.
Prof. Dr. Richard Falk’tan Çarpıcı Açıklamalar
Açılış oturumunda konuşan Eski BM Filistin Raportörü Prof. Dr. Richard Falk, “İsrail’in soykırım hedeflerine ulaşmasını istemiyoruz ve Filistin topraklarında bulunmalarını istemiyoruz. Gazze Mahkemesi’nde önümüzdeki günlerde jüri, hayatta kalanların tanıklıklarını dinleyecek” dedi.
Falk sözlerine şöyle devam etti: “Gazze’de 7 Ekim’deki Hamas saldırısından sonra başlayan süreci burada konuşacaklar. Mahkemede şahitler, soykırıma ilişkin temel delilleri ve Gazze’de evlerin, su ve elektrik hatlarının, binaların, altyapıların yok edilmesini; hastanelerin, okulların ve üniversitelerin hedef alınmasını anlatacaklar. Ayrıca suikast girişimleri, doktorlara ve yardım ulaştıran personele yönelik saldırılar, gerçekleri söyleyen insanlara yönelik suikastlar ve yardım ekiplerindeki kişilere yönelik suikastlar da mahkemede belirtilmiş olacak.”
Medya Manipülasyonuna Sert Eleştiri
Prof. Dr. Falk, bazı medya kanallarının İsrail yanlısı bir öne çıkarım yapmaya çalıştığını belirterek, “Önemli haberler seçilerek filtrelenmeye çalışılıyor; bazı medya kanalları ise İsrail yanlısı bir öne çıkarım yapmaya çalışıyor. Bu girişim, 20 İsrailli rehin alınmasının dikkati çektiği dönemde farkındalık yarattı; buna karşın benzer şekilde rehin alınmalar, hapisler ve şiddet olayları yeterince gündeme gelmedi. Burada çifte standartlar görüyoruz” ifadelerini kullandı.
BM’nin Felç Olmuş Durumu
Falk, Birleşmiş Milletler’in politik olarak felç bırakıldığını savunarak, “Batı ve Liberal Demokratlar ile askeri kampanyalar sonucu Birleşmiş Milletler’in adımları sembolik kalıyor; bu durum legal bir söylemin oluşmasına izin verdi. İnsan Hakları Konseyi, Gazze’deki durumları uluslararası insan hakları tecrübeleri ışığında inceledi ve 89 sayfalık bir raporla detaylı dokümantasyon yaptı. Gazze’de soykırım iddiaları bu raporda yer aldı” dedi.
Mahkemenin İkili Görevi
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Falk, Gazze Halk Mahkemesi’nin final oturumunun son derece zorlu bir çifte göreve sahip olduğunu belirtti: “İlk olarak, son iki yıldır süregelen soykırımı ortaya koymak ve Gazze halkına uygulanan acıların kapsamlı bir resmini sunmak. İkinci olarak ise, ateşkesi memnuniyetle karşılarken, Gazze’nin geleceğinin İsrail yanlısı bir biçimde şekillendirilmesine yol açan hatalı yöntemleri açığa çıkarmak ve bu konuda doğru bir anlayış kazandırmak.”
Filistin Halkının Meşru Mücadelesi
Falk son olarak, “Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı mücadelesi bitmemiştir. Bu mücadele devam ediyor, ancak Trump dönemi diplomasisi tarafından yanıltılmaktadır. Dolayısıyla, dünya kamuoyuna ulaşmak ve Filistin halkının meşruiyet savaşındaki zaferini güçlendirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Mahkeme çalışmalarının özetleneceği ve Gazze Mahkemesi’nin yaptığı işlerin özetlendiği bir kitabın en kısa süre içinde yayımlanması planlanıyor.