Ankara’da yaşanan bir dolandırıcılık vakasında, iş arkadaşının iyi niyetini kötüye kullanan bir şüpheli, masum bir vatandaşı büyük bir mağduriyetin içine sürükledi. İlaç firması çalışanı Gökhan Yaşar (36), iş arkadaşı H.B.’nin talebi üzerine banka hesap bilgilerini ve kartını verdi. Ancak bu iyi niyetli davranış, Yaşar’ın 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanmasına yol açtı.

İş Arkadaşının ‘Bloke Hesap’ İddiasına Kanan Mağdur
Olay, Gökhan Yaşar’ın iş arkadaşı H.B.’nin kendisini arayarak borçlarından yakınmasıyla başladı. H.B., araç sattığını, ödemenin bir kısmını nakit aldığını, ancak borçları nedeniyle kendi hesabının bloke olduğunu iddia ederek, satış bedelinin kalan kısmının Yaşar’ın hesabına gönderilmesini ve kendisine verilmesini istedi. Yaşar, samimiyetine güvendiği için bu talebi kabul etti.
Gökhan Yaşar, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Ben de samimiyetine güvenerekten kendisine inandığım için bunu kabul ettim. Aradan birkaç saat sonra ben IBAN bilgimi verdikten sonra hesabıma 4 parça halinde para geldi. Gelen paraları ben istediği yere gönderdim. Gönderdikten 1 saat sonra kendisine bir daha ulaşamaz hale geldim.”
Hesap, Dolandırıcılık Aracına Dönüştü
Yaşar’ın hesabına gelen paraların, H.B.’nin araç satışından değil, başka mağdurlardan dolandırılan paralar olduğu ortaya çıktı. İddiaya göre, H.B. kendisini banka çalışanı olarak tanıtarak iki kişiyi daha kandırmış ve onların hesaplarından çektiği paraları Yaşar’ın hesabına aktarmıştı. Yaşar da bu parayı, arkadaşının sattığı arabanın parası zannederek H.B.’ye gönderdi.

Olayın üzerinden iki ay geçtikten sonra Yaşar, ifade vermek üzere karakola çağrıldı. Soruşturma sonucunda, “Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması suretiyle dolandırıcılık” suçundan Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
“Hem Ben Hem Karşıdaki İnsanlar Mağdur”
Davayla birlikte hem maddi hem de manevi zorluklar yaşamaya başlayan Gökhan Yaşar, içinde bulunduğu durumu şöyle özetledi: “Hem karşıdaki kişiler hem de ben şu anda mağdur durumdayım. 20 yıla kadar bir hapis cezasıyla yargılanıyorum. Çalıştığım iş yerinde bununla ilgili sıkıntılar yaşıyorum. 2 çocuğum var. Onların geçimi için ek işler yapmaya çalışıyorum. Buna rağmen geçinmeye çalışırken bu duruma düştüm. Çok zor durumdayım.”
Yaşar, mağduriyetin giderilmesi ve bir uzlaşma sağlanması temennisinde bulunarak, “Ne kadar da zor durumda olsam da bu zararı karşılayarak hem karşıdaki mağdurların zararını giderip, hem kendim bu mağduriyetinden kurtulmak istiyorum” ifadelerini kullandı.
Avukat Özdemir: “İyi Niyet Suça Alet Edildi”
Gökhan Yaşar’ın avukatı İsmail Özdemir, müvekkilinin tamamen iyi niyetle hareket ettiğini ve kandırıldığını vurguladı. Özdemir, olayın işleyiş şeklini şöyle açıkladı: “Dolandırıcılar kendilerini banka çalışanı olarak tanıtıyorlar. Mağdurlardan mobil bankacılık üzerinden onay talep ediyorlar. Mağdurlar onay verdikten sonra hesaplarından para çıkışı gerçekleşiyor. Bu paralar da Gökhan Bey’in hesabında toplanıyor. Ancak Gökhan Bey bu paranın kaynağını arkadaşının araç satış bedelinden geldiğini zannediyor. Yani kişinin iyi niyeti kullanılarak aslında banka hesabı suça alet ediliyor.”
Davada, gerçek fail H.B.’nin akıbeti ve soruşturmanın seyri merak konusu olurken, Gökhan Yaşar’ın iyi niyetinin nasıl değerlendirileceği ve yargılamanın sonucu yakından takip ediliyor.
