Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, İsrail’in Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) liderleriyle Kudüs’te gerçekleştirdiği üçlü zirveye ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Bakan Fidan, bu gelişmeyi bölgedeki istikrar ve Türkiye’nin hakları açısından dikkatle izlediklerini vurguladı.

Bölgesel İttifaklar ve Türkiye’nin Tepkisi
Bakan Fidan, yaptığı açıklamada, “İsrail’in, Yunanistan ve GKRY ile geliştirmeye çalıştığı iş birliği ve ittifak arayışlarını yakından takip ediyoruz. Bu tür adımların, Doğu Akdeniz’deki mevcut gerilimleri artırma ve bölgesel iş birliği çabalarını baltalama riski taşıdığının altını çizmek isteriz” ifadelerini kullandı.

Fidan, Türkiye’nin bölgede barış, istikrar ve adil bir paylaşım için çaba gösterdiğini belirterek, “Türkiye olarak, kıta sahanlığımız ve deniz yetki alanlarımızla ilgili haklarımızdan asla taviz vermeyeceğiz. Uluslararası hukuka aykırı ve maksatlı olarak oluşturulmaya çalışılan ittifaklar, bölgedeki sorunları çözmek bir yana daha da karmaşık hale getirecektir” dedi.
Kıbrıs Meselesine Vurgu
Açıklamasında Kıbrıs meselesine de değinen Bakan Hakan Fidan, “GKRY’nin, adanın tamamını temsil etme iddiasıyla uluslararası alanda yaptığı girişimler kabul edilemez. Kıbrıs Türk halkının hakları ve varlığı görmezden gelinemez. İsrail’in, GKRY ile yaptığı bu tür görüşmeler, adayı istikrara kavuşturacak iki toplumlu, iki kesimli federal çözüm perspektifine zarar vermektedir” şeklinde konuştu.

Enerji İş Birliği ve Diplomatik Adımlar
Üçlü zirvenin enerji iş birliği boyutuna da dikkat çeken Fidan, “Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarının, bölge ülkelerinin refahı için adil ve hakkaniyetli bir şekilde paylaşılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye, bu konuda komşularıyla yapıcı diyalog kapısını her zaman açık tutmuştur. Ancak, bizi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni dışlayan, ayrımcı ve kışkırtıcı girişimlere karşı gerekli tüm diplomatik ve siyasi tedbirleri alacağımızı kamuoyuna bildiririz” açıklamasını yaptı.

Bakan Fidan, Türkiye’nin bölgedeki aktif ve sorumlu duruşunu sürdüreceğini, barışçıl çözüm için diplomasi kanallarını canlı tutacaklarını da sözlerine ekledi. Bu açıklamalar, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikalarındaki kararlı duruşunu bir kez daha gözler önüne serdi.





