Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde yaşanan dramatik olayda, cezaevinden izinli çıkan babasını pompalı tüfekle öldüren sanık Hasan Sargül’e 15 yıl 10 ay hapis cezası verildi. Sanığın annesi Aydan Sargül ise beraat etti.
Olayın Gelişimi
Olay, 27 Ağustos 2024 tarihinde Ergani ilçesi kırsal Pınarkaya Mahallesi’nde meydana geldi. Diyarbakır Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda hükümlü olan Bünyamin Sargül, izinli olarak çıkıp evine geldi. Evde Bünyamin Sargül ile oğlu Hasan ve eşi Aydan arasında tartışma çıktı.

Tartışmanın büyümesi üzerine Hasan Sargül, babasına pompalı tüfekle ateş etti. İhbarla adrese sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Ekiplerin kontrolünde, Bünyamin Sargül’ün hayatını kaybettiği belirlendi. Sargül’ün cenazesi, Adli Tıp Kurumu’nda yapılan otopsi işlemlerinin ardından kırsal Pınarkaya Mahallesi’nde toprağa verildi.
Sanıkların Gözaltı ve Tutuklanma Süreci
Sargül’ün oğlu Hasan Sargül ve eşi Aydan Sargül olay sonrası gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen anne ve oğlu, tutuklandı. Ergani Ağır Ceza Mahkemesi’nde Hasan Sargül hakkında ‘Üst soyunu kasten öldürme’, annesi Aydan Sargül hakkında ise ‘Eşe karşı kasten öldürme’ suçlarından dava açıldı.

Sanığın Çarpıcı Savunması
Davanın karar duruşmasında tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile salona bağlanan Hasan Sargül, mütalaaya karşı verdiği savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“Önceki savunmalarımı tekrar ederim. Ben kasten babamı öldürmedim. Babam yıllarca bana, anneme ve kardeşlerime zulüm yaptı. Olay günü de yine bize şiddet uyguladı. Biz kaçmaz ve silahla ateş etmezsem o beni ve annemi öldürecekti. Bilerek ve isteyerek yapmadım, mecbur kaldığım için yaptım. Yaptığımdan dolayı çok pişmanım, niyetim öldürmek değildi, sadece maktul babamın bize saldırmasını engellemekti. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum”
Avukatın Meşru Müdafaa İddiası
Sanık Hasan Sargül’ün avukatı Hasret Yorulmaz, yazılı savunmasında eylemin meşru savunma kapsamında değerlendirilmesini talep etti. Yorulmaz, savunmasında şu ifadelere yer verdi:
“Savunmada bulunmak her canlının ve bu arada insanın kendisini ve başkalarını korumak tepkisinin bir sonucudur. Bu tepki aynı zamanda toplum yararlarına da uygundur. Hukuki esası itibariyle meşru müdafaa, hakkın haksızlığa boyun eğmemesi prensibine dayanmaktadır. Maddi olgular, savunmayı destekleyen deliller ve sunulan belgeler ışığında müvekkilimin eyleminin meşru savunma sınırları içinde kaldığı anlaşıldığından beraatine, mahkeme aksi kanaatte ise eylemin taksirle adam öldürme suçunu oluşturduğu ve bu suçun da ağır haksız tahrik altında işlendiği ve şahsi cezasızlık şartlarını barındırdığı gözetilerek en üst oranda indirim uygulanarak hüküm kurulmasına, müvekkilimin tutuklulukta geçirdiği süre, delillerin toplanmış olması, kaçma veya delil karartma ihtimalinin bulunmaması hükümleri dikkate alınarak öncelikle tahliyesine karar verilmesini arz ve talep ederim”

Mahkeme Başkanının Tahliye Görüşü ve Karar
Mahkeme başkanı, sanığın kendisine ve annesine yönelen haksız saldırıyı ‘mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaşla’ yaptığı kanaatiyle, ceza verilmesine yer olmadığına ve sanığın tahliyesine karar verilmesine yönelik görüş bildirdi. Ancak mahkeme başkanının bu görüşü oy çokluğuyla reddedildi.
Mahkeme, Aydan Sargül yönünden ‘yüklenen suçun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği’ gerekçesiyle beraat kararı verip adli kontrol kararını kaldırdı.
Hasan Sargül hakkında ise maktul Bünyamin Sargül’e yönelik ‘üstsoya karşı kasten öldürme’ suçunun sabit olduğu değerlendirilerek önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Bu ceza haksız tahrik ve takdiri indirim uygulanarak 15 yıl 10 aya indirildi. Kararda istinaf yolunun açık olduğu bildirildi.
