Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay’da ‘Mavi Vatan’ Çalıştayı: Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin Hakları ve Stratejisi Masaya Yatırıldı

Hatay’da düzenlenen 2. Deniz Bilimleri Çalıştayı’nda ‘Mavi Vatan’ ve Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanları masaya yatırıldı. Vali Masatlı ve DEHUKAM Müdürü Başkara’dan önemli açıklamalar.

Hatay'da düzenlenen 2. Deniz

HATAY – İskenderun Teknik Üniversitesi (İSTE) ev sahipliğinde, ‘Mavi Vatan ve Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanları Teknoloji, Hukuk ve Kurumsal Farkındalık’ başlıklı 2’nci Deniz Bilimleri Çalıştayı gerçekleştirildi. Çalıştaya Hatay Valisi Mustafa Masatlı, İskenderun Kaymakamı Muhammet Önder, Arsuz Kaymakamı Fatih Eroğlu, akademisyenler, oda temsilcileri, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Hatay Mavi Vatan Çalıştayı

Bilim ve Devlet Aklının Kesiştiği Zemin

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İSTE Rektörü Prof. Dr. Mehmet Duruel, toplantının sıradan bir akademik buluşmanın ötesinde olduğunu vurgulayarak, “bilginin, devlet aklının ve bilimsel sorumluluğun kesiştiği bir zeminde bir araya gelindiğini” ifade etti. Prof. Dr. Duruel, Doğu Akdeniz’in son yıllarda kamuoyunda sıkça tartışıldığını ancak çoğu zaman hukuki ve teknik çerçevesinin eksik ele alındığını belirtti.

Vali Masatlı: ‘Mavi Vatan Bütüncül Bir Vizyon’

Hatay Valisi Mustafa Masatlı, İskenderun’un Doğu Akdeniz’in merkezinde yer almasının çalıştaya ayrı bir anlam kattığını belirterek, böylesi önemli bir organizasyonda bulunmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Denizlerin tarih boyunca milletlerin kaderini belirleyen en önemli alanlardan biri olduğunu vurgulayan Vali Masatlı, denizlerin yalnızca ulaşım ve ticaret yolları olmanın ötesine geçerek enerji kaynakları, gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve uluslararası hukukun kesiştiği stratejik alanlar haline geldiğini söyledi.

‘Mavi Vatan’ kavramının Türkiye açısından bir söylemden ibaret olmadığını belirten Masatlı, bu kavramın Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik anlayışını, hukuk temelli haklarını, ekonomik güvenliğini ve gelecek nesillere bırakılacak stratejik mirası ifade eden bütüncül bir vizyon olduğunu dile getirdi. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olarak deniz yetki alanlarının korunması, doğru yönetilmesi ve etkin kullanılmasının milli güvenlik ve kalkınma hedeflerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydetti.

DEHUKAM Müdürü Başkara: ‘Mavi Vatan Ekonomik Gücümüzün Temeli’

Deniz Hukuku Ulusal Araştırma Merkezi (DEHUKAM) Müdürü Dr. Mustafa Başkara, ‘Neden Mavi Vatan’ sorusunun hayati önem taşıdığını vurguladı. Mavi Vatan’ın neden önemli olduğunun doğru anlaşılmasının, Türkiye’nin denizlere bakış açısını da şekillendirdiğini ifade eden Başkara, denizlerin stratejik değerine dikkat çekti.

Dünya yüzeyinin yaklaşık yüzde 70’inin sularla kaplı olduğunu hatırlatan Başkara, denizlerin kıyı ülkelerine küresel ölçekte büyük bir hareket alanı sunduğunu belirtti. Ekonomik boyuta da değinen Dr. Başkara, dünya genelinde taşınan yüklerin yaklaşık yüzde 90’ının deniz yoluyla gerçekleştirildiğini, Türkiye’de ise ithalat ve ihracatın hacim olarak yüzde 88’inin deniz yoluyla yapıldığını kaydetti. Bu verilerin, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye açısından denizcilik ve deniz taşımacılığının gelecekte çok daha kritik bir rol üstleneceğini gösterdiğini vurguladı.

İskenderun Körfezi’nin Stratejik Rolü

İskenderun Körfezi’nin stratejik önemine dikkat çeken Başkara, Anadolu’daki ticaretin giderek arttığını, Kahramanmaraş, Osmaniye, Gaziantep ve Şanlıurfa gibi illerin denize açılan kapısının İskenderun Limanı ve bölgedeki limanlar olduğunu söyledi. Deniz yoluyla ulaşımın, dünyadaki en düşük maliyetli taşıma yöntemi olması nedeniyle tercih edildiğini belirten Başkara, İskenderun’un bu açıdan bölgenin kalkınmasında kilit bir rol oynadığını ifade etti.

Çalıştaya; DEHUKAM Araştırmacısı Derya Ulutürk, DEHUKAM Uzman Araştırmacısı Doç. Dr. Ali İbrahim Akkutay, DEHUKAM Araştırmacısı Büşra Deniz’in konuşmaları ile devam edildi. Çalıştay, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin haklarının bilimsel ve hukuki temellerini güçlendirmeyi ve kamuoyunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan önemli bir platform olarak değerlendirildi.