Nöbetçi Eczaneler
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Hristodulidis, Batı Kudüs’te düzenlenen üçlü zirvede bir araya geldi. Toplantı, bölgesel güvenlik ve enerji iş birliğini derinleştirme hedefiyle gerçekleştirildi.
Güvenlik İttifakı ve İran’a Sert Mesaj
İsrail Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamada, toplantının Batı Kudüs’teki bir otelde İsrail-Yunanistan-GKRY üçlü zirvesi kapsamında gerçekleştiği belirtildi. Heyetler arası görüşmelerin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Binyamin Netanyahu, GKRY ve Yunanistan ile güvenlik iş birliğini derinleştirme konusunda hemfikir olduklarını bildirdi.
Netanyahu, üç ülkenin birbirini savunmayı taahhüt ettiğini vurgulayarak, “Koalisyonumuzun sınanmayacağını umuyoruz” dedi. İsrail Başbakanı, konuşmasında İran’a da sert bir uyarıda bulundu: “İran’ın son zamanlarda tatbikatlar düzenlediğini biliyoruz. Bunu takip ediyor ve gerekli hazırlıkları yapıyoruz. Herhangi bir eylem çok sert bir yanıtla karşılanacaktır” ifadelerini kullandı.
“Tarihsel Hakimiyet” Vurgusu ve Savunma Kararlılığı
Netanyahu, Yunanistan, GKRY ve İsrail üzerinde tarihsel hakimiyeti yeniden kurmak isteyenler olduğunu öne sürerek, “Kendimizi savunmaya kararlıyız ve bunu yapabilecek gücümüz var” diye konuştu. Bu açıklama, bölgedeki gerilimlere ve üçlü ittifakın arkasındaki stratejik motivasyona işaret etti.
Enerji ve Savunmada Olgunlaşan İş Birliği
GKRY lideri Nikos Hristodulidis ise yaptığı açıklamada, enerji ve bağlantısallık, güvenlik ve savunma, denizcilik iş birliği, kriz hazırlığı ve sivil koruma, inovasyon ve halklar arası temaslar dahil olmak üzere çok sayıda alanda iş birliğinin olgunlaştığını kaydetti.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis de Gazze’de ileriye dönük adımları konuştuklarını ve bu konuda katkı vermeye hazır olduklarını dile getirdi. Miçotakis, ayrıca GKRY’deki deniz siber güvenlik merkezinin gelecek yıl faaliyete geçeceğini duyurdu.
Kudüs’teki bu üçlü zirve, Doğu Akdeniz’deki güç dengelerini ve Türkiye’nin bölgedeki konumunu yakından ilgilendiren önemli bir diplomatik gelişme olarak kayıtlara geçti. Tarafların İran’a yönelik ortak tavrı ve savunma iş birliğini derinleştirme taahhüdü, bölgesel dinamikleri etkileyecek nitelikte.