BOLU’da 78 kişinin hayatını kaybettiği otel yangınına ilişkin 19’u tutuklu, 32 sanığın yargılandığı davanın ilk duruşması 7’nci günde devam ediyor. Duruşmada müştekiler dinleniyor.
Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında 78 kişi hayatını kaybetti, 133 kişi yaralandı. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede otel sahipleri, şirket yönetim kurulu üyeleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer, Mehmet Salun ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar hakkında 78’er kez ‘Olası kastla öldürme’ suçu ile ‘Olası kastla kasten yaralama’ suçlarından toplam 1998’er yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamede ayrıca otelin teknik personeli Tahsin Pekcan, Hüseyin Özer ve Bayram Ütkü, mutfak personeli Reşat Bölük, Enver Öztürk ve Faysal Yaver, iş güvenliği uzmanları Kübra Demir ile Ece Kayacan, resepsiyon görevlisi Yiğithan Burak Çetin, Mudurnu Enerji Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi yetkilileri İbrahim Polat ile İsmail Karagöz, FQC Global Sertifikasyon Anonim Şirketi yetkilisi Ali Ağaoğlu ile çalışanı Aleyna Beşinci, LPG tesisatı bakım görevlileri Doğan Aydın ile Muharrem Şen, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı Bünyamin Bal, Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Yeliz Erdoğan ve eski Bolu İl Özel İdaresi Ruhsat ve Denetim Müdürü Mehmet Özel’in ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma’ suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Duruşmanın 7’nci gününde müştekilerin dinlenmesine devam edildi. Yangında lise öğrencisi oğlu Eren Bağcı’yı (15) kaybeden anne Ezgi Çilingir Bağcı, tek evlatlarını kaybetmenin acısını yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu:
“Bu kadar kötü para kazanmayı, insani ve ahlaki değerleri hiçe sayan insanların arasında iyi kalmayı başardığımız için gurur duyuyorum. Buradaki sanıklarla aramızdaki fark ahlaksızlık, vicdansızlık ve sevgisizliktir. Biz bu tabut otelde 78 canımızı kaybettik. Bizim de yangın alarm sistemleri şirketimiz var. Raporlara baktığımızda şunu görüyoruz. 30-40 yıl boyunca yangın sirenleri bir kez olsun çalmamıştır, çünkü kablosu yoktur. Sirenlere kablo çekili olmadığı ilk bilirkişi raporunda yazmaktadır. Silinen kamera kayıtları vardı. Bunları delil karartma doğrultusunda kimlerin sildiğinin tespit edilmesini talep ediyorum.”
Bağcı’nın babası Eray Bağcı ise sanıkların memleketin geleceğini çaldığını ifade ederek, “Eren, burada oturan mahlukatların hiçbirinin dahil olmadığı tüm şeylere sahip olan bir çocuktu. Bizden her şeyimizi çaldınız. Bu mahlukatlar bu memleketin geleceğini de çaldılar. Siz sadece katil değilsiniz, vatan hainisiniz.” dedi.
Yangında oğlu Ömür Kotan’ı kaybeden Vahap Ozan Kotan da şikayetçi olarak mahkemede olay sonrası yaşadığı acıları anlattı. Psikiyatrist olduğunu söyleyen baba Kotan, “6 aya yakın süredir her gece uyumadan önce son düşündüğüm sahnelerden bahsetmek istiyorum. O sahnelerde Ömür ve Eren dumanların arasında insanları kurtarmaya çalıştıkları sahne. 36 çocuk ne kadar acı çekti, kaç dakika sürdü, ben bu sahneleri düşünerek uykuya dalabiliyorum.” ifadelerini kullandı.