Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs meselesine ilişkin tarihi açıklamalarda bulunarak, “Ortaklık cumhuriyeti bitmiştir, federasyon kapanmıştır ve Türkiye ana vatandır, garantör devlettir. Bu bölgenin en güçlü ülkesidir. Türkiye’nin de söz hakkı olduğuna göre artık burada iki devletli çözüm yegane çıkış yoludur” dedi.
Türkiye’nin Kritik Rolü
Cumhurbaşkanı Tatar, İstanbul’dan gelen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin KKTC için önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Buradaki halkın gelecek umutla bakabilmesi için Türkiye büyük fedakarlık yapmıştır. Geçen haftaki Birleşmiş Milletler Zirvesi’nde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık KKTC’nin tanınması gerektiğini, federasyon çözüm modelinin geride kaldığını ve iki devletli siyasetle çözüm olabileceğini açıklamıştır. Dün akşam Türkiye’deki Milli Güvenlik Kurulu toplantısında benzer bir karar çıkmıştır. Artık iki devletli siyaset yegane çözüm modelidir.”
Türk Askerinin Varlığı Yaşamsal Öneme Sahip
Tatar, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin adadaki varlığının önemini şu sözlerle ifade etti: “Çünkü bütün bu dengelerin sürdürülebilmesi için barışın, huzurun, istikrarın devamı için mutlak sürede kuzeydeki devletin bir Türk devleti olması ve Türk askerinin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin buradaki varlığı bizler için yaşamsal öneme sahiptir. Kıbrıs Türkü genelde böyle düşünür.”
Rum Yönetimi’nin Hatalı Politikaları
Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İsrail’den aldığı silahlara ilişkin de değerlendirmelerde bulundu: “Güney Kıbrıs bana göre boyundan büyük işlere karışmıştır. Çünkü gerçekten bu münasebetten o tarafta halk da rahatsız. Güney Kıbrıs’ı hedef tahtası yapmıştır. Güney Kıbrıs bir turizm adasıdır, neticede hizmetler sektörüdür. Böyle bir tehlike durumda oradaki yapı çok olumsuz etkilenir.”
Ekonomik Gelişmeler ve Başarılar
KKTC’nin ekonomik alanda kaydettiği gelişmelere de değinen Tatar, “Ambargolara rağmen buraya 100’den fazla ülkeden turist ve öğrenci geliyor. KKTC ambargolara rağmen çok büyüdü, gelişti, yatırımlarımız var” ifadelerini kullandı.
Tatar, Türkiye’den getirilen suyun önemine işaret ederek, “2010 yılından beri her yıl 75 milyon metreküp su buraya akıyor. Buranın çehresi değişti. Artan nüfus ve turist sayısıyla su rezervlerimiz azalmıştı. Nitekim Türkiye’den gelen bu suyla hem temel ihtiyaçlarımız karşılanıyor hem de tarım ve hayvancılıkta kullanılıyor” dedi.
Hellim Krizi ve Ambargolar
Ürdün’ün hellim alımını durdurmasına ilişkin konuşan Tatar, “Hellimimizin bile peşine düştüler. Bizim gerçekten rekabet eden hellimizi oralarda bu şekilde tanıtmak suretiyle siyasi baskı da kuruyorlar ve aldırtmıyorlar” şeklinde konuştu.
Tarihi Sürece Atıf
Cumhurbaşkanı Tatar, tarihi sürece de değinerek, “Türkiye’de Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’yu unutamayız. Bu iki isim 1960 anlaşmasından önce Türk Mukavemet Teşkilatı’nın kurulmasına yardımcı olmuştur. Buradaki mücadelesiyle 1960 kuruluş anlaşmalarında Türkiye Cumhuriyeti’nin tek taraflı müdahale hakkını kazanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Tatar son olarak, “Dolayısıyla Rum’u o tarafta bırakın biz kendi yolumuza bakalım demek istiyorum” diyerek iki devletli çözümün kaçınılmaz olduğunu bir kez daha vurguladı.