Konyaaltı’nda 55 Yıllık Hukuk Mücadelesi
Antalya’nın en değerli arazilerine sahip Konyaaltı ilçesinde, Orman Genel Müdürlüğü ile yüzlerce mirasçı arasında 1970 yılından bu yana devam eden 4 bin dönüme yakın alandan oluşan yaklaşık 50 parseldeki davaya konu arazilerin değeri, yaklaşık 5 milyar dolar olarak hesaplanıyor.
Arapsuyu Davası’nın Tarihçesi
Antalya’da ‘Arapsuyu Davası’ olarak da bilinen, Orman Bölge Müdürlüğü ile mirasçılar arasında ve mirasçıların kendi aralarındaki tapu tescil davaları, 1970 yılında bölgede yapılan kadastro çalışmasında orman tahdit sınır noktalarının belirlenmesiyle başladı. Yüzlerce mirasçı ve 50’ye yakın farklı parsele ilişkin açılan davalar, 1989 yılında Yargıtay tarafından birleştirildi.
Devasa Alan ve Değer
Konyaaltı’nda büyük kısımları Arapsuyu, Uncalı ve Öğretmenevleri mahallelerinde bulunan, kısmen de Altınkum ve Siteler mahallelerindeki yaklaşık 5 milyar dolar değere sahip 4 bin dönüm alanı kapsayan dava, 55 yıldır devam ediyor. 55 yıllık tarihinde çok sayıda hakim ve avukatın görev aldığı davaların mirasçı sayıları da her geçen gün artmaya devam ediyor.
Avukat Ali Karaca’dan Önemli Açıklamalar
Bölgedeki parsellerden birine sahip mirasçılardan ve avukatlık mesleğine başladığı 20 yıldan bu yana da ailesi adına davanın savunuculuğunu üstlenen Ali Karaca, gelinen süreci anlattı. Avukat Ali Karaca, “Konyaaltı Belediyesi’nin olduğu sahil yolundan başlayıp Arapsuyu Mahallesi’nin belli bir bölgesinden geçip, Uncalı Mahallesi’ne kadar giden, 1970 yılından bu yana devam eden bir dava” dedi.
Davanın Teknik Detayları
Aslında ilk davaların küçük olarak 1947’de açıldığını, Orman İdaresi tarafından 1970 yılında bölgede kadastro çalışması yapılarak orman tahdit sınır noktalarının belirlenmesiyle 55 yıllık büyük davanın başladığını anlatan Karaca, “Bu tahdit sınır noktaları içerisinde kalan tüm taşınmazlarda tek tek görülen davalar Yargıtay tarafından birleştirildi. Burada yaklaşık 50 kadastro parselinden bahsetmekteyiz. Yaklaşık yüz ölçümü de 3 bin 500-4 bin dönüme tekabül etmekte” ifadelerini kullandı.
Mahkeme Süreci ve Zorluklar
Mirasçıların kendi aralarında ve Orman İdaresi ile olan tüm davalarının 1989 yılında Yargıtay tarafından birleştirildiğini söyleyen Avukat Ali Karaca, “Antalya Kadastro Mahkemesi büyük gayretle çözmeye çalışıyor. Fakat bunun çözümünde birtakım sıkıntılar çıkıyor. Çünkü 50 adet kadastro parselinden bahsedilmekte. Bunlara ilişkin tarafların iddiaları var. Yıllardan beri sürdüğü için yeni mirasçıları doğuyor” dedi.
4 Gün Süren Mahkeme Keşfi
Geçen yaz mahkeme tarafından yapılan keşfin yaklaşık 4 gün sürdüğünü belirten Karaca, “Mahkeme hızla neticelendirmeye çalışıyor. Fakat çok sayıda mirasçı, davalı olduğundan ve çok parsel bulunduğundan kısa sürede sonuçlanmasını beklemiyoruz. Tabi ki mahkeme bittikten sonra üst kanun yolları da var. Neticeye çok yakın zamanda kavuşacağını düşünmüyoruz” açıklamasında bulundu.
SİT Kararı ve Ek Zorluk
Davalık alanın Konyaaltı Belediyesi sahil yolundan başlayan çok büyük bir alana tekabül ettiğini dile getiren Karaca, “Buraların ilk sahipleri bizim büyük büyük dedelerimiz. Yaklaşık iki sene önce bu alanlara ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından bir çalışma yapıldı ve SİT kararı mevcut. Yani vatandaşlar tapularını elde edemedikleri gibi taşınmazlar üzerinde bir SİT kararı da bulunması nedeniyle dosya tamamen bir kargaşa içerisinde” ifadelerini kullandı.
20 Yıllık Hukuk Mücadelesi
İki büyük meslektaşının uzun yıllardır devam eden bu davayı takip ettiğini, kendisinin de 20 yıldır bu davaya baktığını söyleyen Karaca, “Ben 20 yıllık avukatım ve bu süre içerisinde çok sayıda mirasçı, mirasçının mirasçısı doğduğundan, yani çok fazla kişi olduğunu söyleyebilirim. Bu bahsettiğimiz alan Konyaaltı’nda çok değerli bir bölge, maddi karşılığı çok yüksek” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın SİT Kararı
Öte yandan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, davaya konu ormanlık alanları da içeren bölgelerin büyük kısmı, 3 Haziran 2025 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, Uncalı Ormanlık Alan Doğal Sit Alanı ‘Doğal Sit- Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildi.
Türkiye’nin En Değerli Hukuk Davası
Turizm ve kentleşmenin çok yoğun olduğu bir alan içerisindeki çok büyük bir boşluk olarak nitelendirilen bölge için Avukat Ali Karaca, “Bir paha biçilebileceğini düşünmüyorum bu konuda” diyerek alanın değerinin ölçülemeyecek kadar yüksek olduğunu vurguladı. 55 yıldır devam eden dava, Türkiye’nin en uzun süren ve en değerli arazi davalarından biri olarak tarihe geçti.