Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’li mevkidaşı Marco Rubio ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Donald Trump arasında Alaska’da varılan uzlaşıya bağlı olduklarını teyit ettiklerini açıkladı.
Rusya’nın Kararlı Duruşu
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da Etiyopya Dışişleri Bakanı Gedion Timotheos ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Lavrov, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile dün gerçekleştirdiği telefon görüşmesine atıfta bulunarak, “Putin ve Trump arasında Alaska’daki zirvede ve daha sonra yapılan temaslarda varılan mutabakatlara uygun hareket etme konusundaki kararlılığımızı teyit ettik” ifadelerini kullandı.
Budapeşte Zirvesi Hazırlıkları
Lavrov, Rubio ile mevcut durumu ve olası Budapeşte zirvesinin hazırlık sürecini değerlendirdiklerini belirtti. Rus Dışişleri Bakanı, “Zirvenin nerede yapılacağından çok, orada ele alınacak konuların özü önemlidir” dedi. Ancak Avrupa Birliği’ni egemen devletlerin birliği olarak değil, Brüksel bürokrasisi içinde yönetilmesi gereken bir yapı olarak gören çevrelerin, toplantı yeri konusunda yapay tartışmalar yarattığını ifade etti.
ABD Medyasına Tepki
Lavrov, ABD medyasındaki ‘Putin-Trump zirvesinin ertelenebileceği’ yönündeki habere tepki gösterdi. Rusya’nın pozisyonunun değişmediğini vurgulayan Lavrov, “Rusya, Alaska’da varılan uzlaşıya bağlı kalmaktadır. Başkan Trump, kısa vadeli ateşkeslerin anlamsız olduğunu, asıl hedefin kalıcı bir barış olması gerektiğini ifade etmişti. Bu formüle sadık kalıyoruz” açıklamasını yaptı.
Ukrayna Konusundaki Görüşler
ABD’den çatışmaların derhal durdurulması yönünde açıklamalar geldiğine işaret eden Lavrov, “Eğer sadece durmakla yetinirsek, bu çatışmanın temel nedenlerini göz ardı etmiş oluruz. Başkan Trump’ın göreve gelmesinin ardından, Amerikan yönetimi bu nedenleri net bir biçimde ortaya koymuştu” diye konuştu.
Lavrov, Ukrayna’nın tarafsız statüsünün korunması, nükleer silah sahibi olmaması ve ülkedeki Rusça konuşan nüfusun haklarının güvence altına alınması gerektiğini söyledi. Avrupa ülkelerinin ön koşulsuz ateşkes çağrılarını eleştiren Lavrov, “Ukrayna’da hemen ateşkes sağlanması, ülkenin önemli bir bölümünün Nazi yönetimi altında kalması anlamına gelir. Rus dilinin yasalarla yasaklandığı dünyadaki tek yerin Ukrayna olmasına izin veremeyiz” açıklamasında bulundu.
Polonya’nın Açıklamalarına Yanıt
Lavrov, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski’nin, Putin’in Budapeşte’ye gidişi öncesinde ülkesinin hava sahasının kullanılmaması yönündeki uyarısını da değerlendirerek, “Polonyalı yetkililerin söylemleri, provokatif bir nitelik taşıyor. Görünen o ki, bazıları artık terör eylemlerini meşru bir araç olarak görmeye başladı” ifadelerini kullandı.