Narin Güran Davasında Daraltılmış Baz Raporu Tartışması
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin bulunmasıyla başlayan ve Türkiye’yi derinden sarsan cinayet davasında, daraltılmış baz raporu büyük tartışma yarattı. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, Yargıtay’a sunduğu itiraz dilekçesinde çarpıcı iddialarda bulundu.

Bismil’deki Emsal Karar: 3 Sanık Beraat Etti
Avukat Akbilek, itirazında aynı bilirkişilerin Bismil ilçesinde hazırladığı raporla cinayetten tutuklanan 3 kişinin beraat ettiği kararı emsal gösterdi. 2013 yılında Arif Meçin cinayetiyle ilgili yürütülen soruşturmada, daraltılmış baz çalışması raporuna rağmen Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin Barış Meçin, Mustafa Meçin ve Mehmet Emin Meçin hakkında beraat kararı verdiği belirtildi.

Mahkeme Gerekçesi: “Kesin Delil Niteliği Taşımıyor”
Meçin cinayetinde mahkemenin gerekçeli kararında, daraltılmış baz raporunun kesin delil niteliği taşımadığı vurgulanmıştı. Raporda ‘muhtemel’ ifadesine yer verildiği, cesedin bulunduğu bölge ile sanıkların bulundukları yer arasında birden fazla baz istasyonu bulunduğu, ölüm saati ve yerinin netleşmediği belirtilmişti.

Avukat Akbilek’ten Sert Eleştiriler
Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek, dilekçesinde oldukça sert ifadeler kullanarak şu görüşlere yer verdi:
“Dosyamızda mevcut daraltılmış baz çalışmasını gerçekleştiren bize göre yetkisiz, usule aykırı atanmış, alanlarında uzman olmadıkları tartışmasız bulunan ve yetkinliklerini ortaya koyacak diploma/sertifika gibi belgelere sahip olup olmadıkları bile bilinmeyen bilirkişilerden ikisine, Diyarbakır ilinde 2012 yılında gerçekleşen başka bir cinayet soruşturması kapsamında da çalışma yaptırılmıştır.”

“Bilimsel Facia” İddiası
Akbilek, söz konusu bilirkişilerin hazırladığı raporları “bilimsel facia” olarak nitelendirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Görüldüğü ve görülmeye devam edileceği üzere dar baz şaşmaz, sapmaz, kesin ve matematiksel bir veri olmayıp katiyen ayak izi olarak da adlandırılamayacaktır. Ceza yargılaması pratiğimize birtakım dayatmalarla ‘yedirilmeye’ çalışıldığı anlaşılan bahse konu delil değerlendirme aracının bilimsel ve teknolojik gerçeklikle uyuşmadığı ortadadır.”

Yargıtay’dan Beklenen Karar
Dosyanın Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi’nde görülmeye devam ettiği davada, avukat Akbilek’in itirazının sonuçları merakla bekleniyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daha önce hazırladığı tebliğnamede sanıklar Salim, Yüksel ve Enes Güran’a verilen ağırlaştırılmış müebbet ile Nevzat Bahtiyar’a verilen hapis cezasının hukuka uygun olduğunu belirterek kararın onanmasını talep etmişti.

Olayın Kronolojisi
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos 2024’te kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni, arama çalışmalarının 19’uncu gününde 8 Eylül’de dere yatağında çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığında 3 taşla kapatılıp çalılıklarla gizlenmiş halde bulunmuştu. Davada amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran, ağabeyi Enes Güran ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, komşuları Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti.

Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, 26 Mayıs’ta verdiği kararda 4 sanık hakkında verilen hapis cezalarını oy çokluğuyla onamış, mahkeme başkanı ise kamera kayıtları, baz raporları, DNA bulgularının eksik incelendiğini belirterek muhalefet şerhi koymuştu.

Yargıtay’ın vereceği karar, hem Narin Güran davasının seyrini belirleyecek hem de Türk yargı sisteminde daraltılmış baz raporlarının delil değeri konusunda önemli bir emsal oluşturacak.

