ODTÜ ve Türkiye İş Bankası iştiraki Maxis, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek ODTÜ 70. Yıl Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu hayata geçirdi. Üniversite bünyesinde kurulan bu süreklilik (endowment) fonu, Türkiye’nin teknoloji ekosistemine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor.

Türkiye’de Bir İlk: Üniversite Süreklilik Fonu
ODTÜ70 olarak adlandırılan yatırım fonu, Türkiye’nin teknoloji alanlarındaki inovasyon kapasitesini değerlendirip küresel liderlik hedefleyen erken aşama ve büyüme aşamasındaki teknoloji girişimlerine sabırlı ve disiplinli finansman sağlamayı amaçlıyor. Fon; yapısı, yatırım stratejisi ve yarattığı model itibarıyla Türkiye’de öncü bir rol üstleniyor.

İş Bankası’ndan Yüzde 10 Katkı Taahhüdü
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, fonun tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, “Eğer dünyayı değiştirmekten bahsediyorsak, bu ancak iş birlikleriyle olur” dedi. Aran, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bireyler olarak ne kadar başarı gösterirsek gösterelim ne kadar büyük kurumların başında olursak olalım etki alanımız sınırlı. Ama güç birlikteliği olursa, aynı vizyon doğrultusunda yol alan, aynı amaç için yüreği çarpan kurumlar bir araya gelirse o zaman bir şeyler değişmeye başlıyor.”
Fonun Türkiye’nin ilk üniversite süreklilik fonu olduğunu vurgulayan Aran, “Biz de banka olarak, 70. Yıl Fonu’nda ne kadar para birikirse yüzde 10’u kadar Fon’a katkı sunacağız. Oradaki hayal 100 milyon dolara ulaşmaksa, 10 milyon dolar da üzerine biz koyacağız” açıklamasında bulundu.

ODTÜ Rektörü’nden Tarihi Açıklamalar
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil ise yaptığı konuşmada, “Dünyada endowment fonları üniversitelerin kaderini belirlerken, Türkiye’de bu adımı ilk kez biz atıyoruz” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Yozgatlıgil, şunları söyledi: “1966’da ülkemizin ilk yerli roketini ateşledik. 1993’te Türkiye’yi internete bağladık. Bugün ise ülkemizin geleceğini finanse edecek yeni bir modeli birlikte ateşliyoruz. Bu fon, bir girişim sermayesi fonundan çok daha fazlası. Bu, ODTÜ’nün önümüzdeki otuz yıla nasıl hazırlanacağının ve Türkiye’ye nasıl daha güçlü katkı vereceğinin somut bir kararıdır.”

Yatırım Stratejisi ve Hedefler
Toplanan sermayenin en az yüzde 70’inin ODTÜ ekosistemine yatırım olarak geri döneceğini ifade eden Prof. Dr. Yozgatlıgil, “ODTÜ 70. Yıl Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu Maxis ile iş birliği içinde kuruyoruz. Amacımız ilk aşamada 70 milyon dolar, devamında ise 100 milyon dolarlık bir yapıyı oluşturmaktır” dedi.
Fonun uzun vadeli hedeflerini açıklayan Yozgatlıgil, “2035’te ODTÜ’nün 80. yılı ile bu hacmi büyütmeyi; 100. yılında ise 1 milyar dolarlık bir endowment fonuna ulaşmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Fonun Teknik Detayları
Bağış ve yatırım gelirlerini aynı çatı altında birleştiren fon, yapacağı yatırımların çıkışlarından elde edeceği getirinin yüzde 20’sini ODTÜ Geliştirme Vakfı’na aktaracak. Bu yönüyle ODTÜ70, Türkiye’de üniversite sürdürülebilirliği için tasarlanmış ilk model olma özelliğini taşıyor.
Fonun yatırım odağı, yüzde 70 ODTÜ ekosistemi girişimleri, yüzde 30 stratejik fırsatlar olarak belirlendi. Öncelikli alanlar arasında yapay zeka, ileri malzemeler, biyoteknoloji, sağlık teknolojileri, savunma, mobilite ve iklim teknolojileri bulunuyor.
ODTÜ Ekosisteminin Gücü
ODTÜ’nün akademik gücü, araştırma kapasitesi ve Teknokent’teki 400’ü aşkın teknoloji şirketi ile oluşturduğu ekosistem ve dünyanın dört bir yanına yayılmış mezunların gücü fonun yatırım stratejisinin merkezinde yer alıyor.
Mezun girişimcilerin başarıları da fonun arkasındaki güçlü potansiyeli ortaya koyuyor. Türkiye’deki tüm exit’lerin yüzde 11’i ODTÜ mezunları tarafından gerçekleştirilirken, en yüksek yatırım alan ilk 100 girişimin yüzde 17’sinde yine ODTÜ’lü kurucuların yer aldığı belirtildi. 2024 yılında gerçekleşen 524 yatırımın 50’si ODTÜ mezunlarına ait.

Türkiye’nin Teknoloji Vizyonu
ODTÜ70, üniversitenin bilgi birikimi, mezun ağı ve girişimcilik ekosistemini bir araya getirerek yerli teknoloji girişimlerinin küresel pazarlara açılmasını hızlandırmayı hedefliyor. Bu tarihi adım, Türkiye’nin teknoloji ve inovasyon alanındaki küresel rekabet gücünü artırmada önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Fonun hayata geçirilmesiyle birlikte, Türkiye’nin teknoloji girişimleri için yeni bir finansman modeli oluşturulurken, üniversitelerin sürdürülebilir gelir modelleri konusunda da önemli bir örnek teşkil ediyor.
