Nöbetçi Eczaneler
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, Tarım Ürünlerinde Kalıntı Tartışmalarını Aydınlattı
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erkan, tarım ürünlerinde kalıntı tartışmalarına ilişkin kamuoyunda yaşanan bilgi kirliliğine son noktayı koydu. Erkan, “Yurt dışından kalıntı nedeniyle geri dönen ürünlerin Türkiye’de tüketiciye sunulduğu iddiası tamamen yanlış. Bu ürünler ithal ürün sayılır ve ülkeye sokulmaz” açıklamasını yaptı.
Kalıntı Nasıl Oluşur?
Prof. Dr. Mustafa Erkan, meyve ve sebzelerde kullanılan bitki koruma ürünlerinin yanlış dozda veya zamanda uygulanması sonucu ortaya çıkan zararlı etken maddelerin ‘kalıntı’ olarak adlandırıldığını belirtti. Erkan, “Önemli olan üreticinin doğru yöntemle uygulama yapmasıdır. Bu durumda hiçbir kalıntı kalmaz ve ürün güvenle tüketiciye ulaşır” ifadelerini kullandı.
Bitki Koruma Ürünleri Zorunlu mu?
Tarımda bitki koruma ürünleri kullanımının zorunlu olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkan, “Artan dünya nüfusunu beslemenin tek yolu doğru üretimdir. Doğru üretimde de bu ilaçların kullanılması şarttır. Ancak her ürünün bir dozu vardır. Ayrıca ilacın yarılanma süresine göre hasat zamanına dikkat edilirse ürün tamamen kalıntısız olur” dedi.
Sirkeli Su Mucize Değil
Bitki koruma ürünlerinin iki farklı etki yöntemi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Erkan, şu kritik bilgileri paylaştı: “Sistemik etkililer, bitkinin kökleri ve yapraklarından alınarak meyveye kadar taşınır. Bu nedenle hiçbir yıkama ya da bekletme yöntemi onları ortadan kaldıramaz. Kontak etkili ürünler ise yalnızca uygulandığı yüzeyde etkilidir. Bunlarda yıkama, kabuk soyma veya sirkeli suda bekletme kısmen fayda sağlar. Ancak sistemik etkililerde bu yöntemler çözüm değildir”.
Tüketiciye Önemli Uyarı
Marketlerde tüketicilere ‘meyve-sebze yıkama suları’ veya sirkeli suyun kalıntıyı temizleyeceği yönünde yanlış algılar oluşturulduğunu ifade eden Erkan, “Bunlar sadece kontak etkili ürünlerde kısmen etkili olabilir. Sistemik ürünlerde hiçbir şekilde fayda sağlamaz. Sodyum hipoklorit gibi bazı parçalayıcı maddeler yarılanma süresini kısmen etkileyebilir ama kesin çözüm değildir” uyarısında bulundu.
Geri Dönen Ürünlere İthal Muamelesi
Türkiye’nin 55 milyon tonun üzerinde meyve ve sebze üretimiyle dünyanın önde gelen üretici ve ihracatçı ülkelerinden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Erkan, şu önemli açıklamayı yaptı: “Yurt dışına gönderilen ürünlerimizin çok azında kalıntı tespit edilebiliyor ve bu ürünler geri dönebiliyor. Ancak bu noktada önemli bir husus var, ürün sınır kapısından çıktıktan sonra geri dönerse artık ithal ürün kabul edilir. Ülkemize girişinde tüm ithal ürünlerde uygulanan denetimlere tabi olur. Eğer riskli değerler varsa kesinlikle iç piyasaya girmez”.
Kamuoyundaki Yanlış Algıyı Düzeltti
Kamuoyunda ‘Geri gelen ürünler halka yediriliyor’ şeklinde yanlış bir algı oluşturulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Erkan, “Bu bilgi tamamen yanlış. Ürün ithal muamelesi görür ve riskli bulunursa ülkeye giremez. Tüketiciler bu konuda endişe duymasın” dedi.
Kalıntısız Üretim Mümkün mü?
Üretici, ihracatçı ve tüketiciye de çağrıda bulunan Prof. Dr. Erkan, “Üretici doğru dozda ve zamanda uygulama yaparsa; ihracatçı kontrollerini titizlikle yerine getirirse; tüketici de doğru bilgilendirilirse kalıntısız, sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşmak mümkündür” diyerek sözlerini tamamladı.