İstanbul’un Şile ilçesinde, belediye yönetimine yönelik başlatılan kapsamlı soruşturma kapsamında gözaltına alınan 22 şüpheli, adliyeye sevk edildi. Soruşturma, “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “İrtikap”, “Rüşvet” ve “İhaleye fesat karıştırma” suçlamalarını içeriyor.
Soruşturma Derinleşiyor
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 22 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı. Şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’na sevk edildi.

Başkan ve 4 Kişi Tutuklandı
Daha önce, 10 Temmuz’da gözaltına alınan ve görevden uzaklaştırılan Şile Belediye Başkanı Özgür Kabadayı‘nın da aralarında bulunduğu 6 şüpheli hakkında işlem yapılmıştı. Savcılığın talebi doğrultusunda Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Özgür Kabadayı ile Oğuz Kaçmaz, Tuncay Tolga Özçakmak, Ali Şafak ve Evren Buçhan’ı tutuklama kararı aldı. Şüphelilerden Aslı Kotan hakkında ise imza şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verildi.

Suç Örgütü Deşifre Ediliyor
Soruşturmanın temel amacı, belediye içinde faaliyet gösterdiği iddia edilen suç örgütünün deşifre edilmesi. İddialara göre örgüt, kamu kaynaklarını usulsüz bir şekilde ele geçirmek ve ihalelere fesat karıştırmak suretiyle çıkar sağlamak amacıyla kuruldu. Soruşturma, örgütün finansal bağlantıları ve operasyonel yapısını ortaya çıkarmaya odaklanıyor.

Yargı Süreci Devam Ediyor
Adliyeye sevk edilen 22 şüphelinin savcılık ifadeleri alınacak. Savcılık, elde edilen deliller ve şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda, yeni tutuklama taleplerinde bulunabileceği gibi bazı şüpheliler hakkında da adli kontrol veya serbest bırakma kararı talep edebilecek. Sürecin, yerel yönetimlerdeki denetim mekanizmalarının işleyişi açısından önemli bir örnek teşkil etmesi bekleniyor.

İçişleri Bakanlığı ve ilgili kolluk kuvvetleri, yerel yönetimlerdeki olası yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarına yönelik operasyonlarına devam edeceklerini açıkladı. Şile’deki soruşturmanın, benzer iddiaların bulunduğu diğer belediyelere de örnek olması ve kamu kaynaklarının daha şeffaf kullanılması yönünde bir dönüm noktası olabileceği değerlendiriliyor.


