Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan CHP’ye Sitem: ‘Gönlümüz Arzu Ederdi Ki Toplantılara Katılsın’

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP’nin yeni yasama yılı açılışına katılmamasına ilişkin açıklamalarda bulundu. İsrail ve Gazze konusunda da önemli değerlendirmeler yaptı.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş,

TBMM’de Yeni Yasama Yılı Açılışı

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP’nin TBMM’nin yeni yasama yılı açılışına katılmamasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Meclis’te düzenlenen resepsiyonda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, “Bir şey söylemek istemem. Partilerin elbette kendi kararlarıdır, ortaya koydukları siyasi görüştür; ama gönlümüz arzu ederdi ki bugün CHP toplantılara katılsın” dedi.

Demokratik Diyalog Vurgusu

Kurtulmuş, genel kuruldaki özel oturumun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderlerle bir araya geldiği görüşmeyi değerlendirerek şunları söyledi: “Bir kere bu tablo başlı başına Türkiye demokrasisi açısından fevkalade önemli. Biz bütün siyasi görüşlerin, fikri ve siyasi mücadele alanının TBMM olduğunu on yıllar boyunca söylüyoruz.”

TBMM Başkanı, özellikle terörsüz Türkiye ile ilgili komisyon çalışmalarından bu yana partiler arasında ciddi ve kuvvetli bir diyalog zemininin oluştuğunu belirterek, “Bugün de Sayın Cumhurbaşkanımızın Meclis’e gelmesinin ardından başkanlık divanındaki odada Devlet Bahçeli, DEM Parti Eş Genel Başkanları, Grup Başkanvekilleri, İYİ Parti ve diğer partilerin liderleri geldiler. Nihayetinde sıcak bir sohbet orada gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

CHP’nin Katılmamasına İlişkin Değerlendirme

CHP’nin yeni yasama yılı açılışına katılmaması ile ilgili soru üzerine Kurtulmuş, daha detaylı değerlendirmelerde bulundu:

“1 Ekim bizim için önemli, anayasal bir gün, Meclis’in açıldığı gün ve orada bütün siyasi partilerimizin var olması gelen Cumhurbaşkanının fikirlerini kabul ettikleri anlamına gelmez. Türkiye Cumhuriyetinin 1 tane Cumhurbaşkanı var. Sistem gereği Cumhurbaşkanının aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olduğunu ben de biliyorum ama bütün bu siyasi farklılıklara rağmen siyasi nezaket, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının konuştuğu özel oturumda bütün siyasi partilerin olmasının daha şık olacağını bize söylüyor. Keşke CHP Genel Kurul salonunda olsaydı.”

Yeni Anayasa ve Demokratik Süreçler

Kurtulmuş, yeni anayasa ile ilgili soru üzerine önemli mesajlar verdi:

“Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ile anayasa veya yasa çalışmaları birbirinden tamamen alakasız konulardır. Ancak bu komisyonda farklı siyasi partilerden 51 milletvekilinin bir araya gelmesi, alınan 3 kararı ittifakla alması, hemen hemen çok farklı siyasi fikirleri büyük bir olgunlukla dinlemesi ve komisyon çalışmalarının bugüne kadar sürdürülmesi aslında tam da aradığımız, özlediğimiz Türkiye’deki olgun demokratik ortamın önemli bir yansımasıdır, göstergesidir.”

TBMM Başkanı, “Türkiye Cumhuriyetinin en zor konusunu, 50 yıllık terör meselesini halledebilen Meclis önündeki daha kolay meseleleri rahatlıkla halledebilir diye düşünüyorum. Bunların başında anayasa çalışmaları, ‘Siyasi Partiler Yasası’, ‘Meclis İç Tüzüğü’ ve ‘Seçim Yasası’ geliyor” şeklinde konuştu.

İsrail ve Gazze Konusunda Sert Çıkış

Abluka altındaki Gazze’ye insani yardım götüren Küresel Sumud Filosuna İsrail’in müdahale edebileceğine ilişkin soruyu değerlendiren Kurtulmuş, sert ifadeler kullandı:

“Öncelikle şunu söyleyeyim; İsrail’in tarihi bakımından Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu bir dönüm noktasıdır. İsrail bu kadar büyük gücüne, arkasına aldığı güçlü devletlere rağmen, kendisini kuvvetli gördüğü medya, finansman, siyaset ve askeri gücüne rağmen İsrail’in soykırımcı, katil Başbakanı kürsüye çıktığı zaman BM salonu boş hale geldi. Dünya milletleri İsrail’i yalnızlaştırdı ve bundan sonra da yalnızlaşma süreçleri devam edecektir.”

Kurtulmuş, “Bütün dünyanın nefretini toplamış olan bir hükümetten, Netanyahu hükümetinden bahsediyoruz. Dünyada halkların nezdinde meşruiyetini kaybetmiş bir İsrail hükümetinden bahsediyoruz” diyerek İsrail’e yönelik eleştirilerini sürdürdü.