Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonu ve insani diplomasi hamlesiyle, Suriye’nin başkenti Şam’da 12 yıldır kapalı olan Şam Kalp Hastalıkları ve Cerrahi Hastanesi yeniden faaliyete geçirildi. Türk ve Suriyeli sağlık profesyonellerinin omuz omuza çalıştığı bu tam teşekküllü merkez, bölge halkına umut olurken, Türkiye’nin bölgesel sağlık liderliğini de perçinledi.
Modern Bir Kalp Merkezi Doğdu
Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği Türk sağlık ekibi, 5 Ağustos’ta başladıkları yoğun çalışmalar sonucunda, hastanenin teknik altyapısını, tıbbi cihazlarını, yoğun bakım ünitelerini, ameliyathanelerini ve ilaç sistemini baştan aşağı yeniledi. Toplam 300 yatak, 74 yoğun bakım yatağı ve 9 ameliyathaneye sahip olarak 24 Ağustos’ta hasta kabulüne başlayan hastane, kısa sürede bölgenin en kapsamlı kalp merkezlerinden biri haline geldi.

Türk Teknolojisi ve Bilgi Birikimi Şam’da
Hastane, Türkiye’den getirilen son teknoloji tıbbi cihazlarla donatıldı. Ekokardiyografi, tomografi, anjiyografi, ECMO (Ekstrakorporeal Membran Oksijenasyonu) ve intraaortik balon pompası gibi Suriye’de daha önce bulunmayan sistemler, merkezin kapasitesini üst seviyelere taşıdı. Bu sayede hastanede artık kompleks kalp damar cerrahisi ve baypas ameliyatları yapılabiliyor.
Şam Kalp Hastalıkları ve Cerrahi Hastanesi İdari İşler Müdür Yardımcısı Dr. Osman Cenk Taşan, yapılan çalışmaları şöyle özetledi: “Geldiğimizde hastanenin teknik altyapısı, tıbbi cihazları, ilaç alımlarını hızlı bir şekilde temin ederek, merkezi sağlık hizmeti sunumuna hazır hale getirdik. Şu anda hekimlerimiz ve sağlık profesyonellerimizle birlikte Suriye’deki kardeşlerimize sağlık hizmeti sunumunda mükemmeliyetçi bir yaklaşımla hizmet veriyoruz.”

Tecrübe Paylaşımı ve Ortak Başarı
Merkezin en dikkat çeken yönlerinden biri, Türk ve Suriyeli hekimlerin ortak çalışma modeli. Dr. Taşan, bu iş birliğinin önemine vurgu yaparak, “Türk hekimlerimiz ve Suriyeli hekimlerimiz ortaklaşa çalışıyoruz. Türk hekimlerimizin deneyimlerinden Suriyeli ekip yararlanmakta ve daha profesyonel hale gelmektedir. Burada tecrübe paylaşımı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Hastanenin başhekim yardımcısı Doç. Dr. Bülent Dereci ise süreci “sıfırdan bir devralma” olarak nitelendirdi: “Yaklaşık 12 yıldır açamadıkları büyük bir hastaneyi biz sıfırdan devraldık. Sadece bina vardı. Her türlü teknik altyapıyı yeniledik. Ameliyathaneleri, yoğun bakımları çalışır hale getirdik.”

Tüm Bölgeye Ücretsiz ve Kaliteli Sağlık Hizmeti
Hastane, Halep ve İdlib de dahil olmak üzere Suriye’nin tüm bölgelerinden hasta kabul ediyor. En önemli hususlardan biri ise, ihtiyaç sahibi hastalara ücretsiz hizmet verilmesi. Doç. Dr. Dereci, bu konuda şunları söyledi: “Ücretli olduğu ifade edildiği halde, ödeme yapamayan, kalp krizi geçiren veya acil hastaların büyük kısmına ücretsiz hizmet veriyoruz. Bölgenin büyük kısmı yoksul durumda. Yaklaşık 150 vakanın yüzde 95’ine ücretsiz hizmet sağladık.”
Kısa sürede yaklaşık 150 kardiyak girişimin gerçekleştirildiği hastanede, acil kalp krizleri, ritim bozuklukları, kalıcı pil uygulamaları ve periferik kateter işlemleri başarıyla yapılıyor.

Gelecek Hedefleri ve Minnet Dolu Tepkiler
Projenin ilk iki yıl boyunca yoğun destekle sürdürülmesi planlanıyor. Dr. Taşan, halktan gelen tepkileri ise şu sözlerle aktardı: “Son olarak, savaş nedeniyle Türkiye’ye gitmiş olan vatandaşların geri dönüp minnetle teşekkür etmeleri bizi gururlandırıyor.”
Doç. Dr. Dereci, geleceğe yönelik hedeflerini de paylaştı: “Geleceğe yönelik projelerimiz arasında büyük bir eğitim araştırma hastanesi oluşturma hedefimiz var. Nöroloji ile birlikte inme merkezi planlamamız mevcut.”

Kocaeli Şehir Hastanesi’nden görevlendirilen Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Dr. Mehmet Aydın Kahraman da kısa sürede 5 ciddi ameliyat gerçekleştirdiklerini belirterek, çalışmaların kararlılıkla sürdüğünü ifade etti.

Bu insani ve diplomatik başarı, Türkiye’nin bölgede sadece bir güvenlik aktörü değil, aynı zamanda bir sağlık ve insani yardım merkezi olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Şam Kalp Hastanesi, Türkiye’nin “komşularla sıfır sorun” ve “insani diplomasi” politikalarının somut ve yaşam kurtaran bir örneği olarak hizmet vermeye devam edecek.

