ERZİNCAN’da yaşanan duygu dolu bir olay, devlet-vatandaş buluşmasının en güzel örneklerinden birine sahne oldu. 13 Şubat İlkokulu Müdür Yardımcısı Kübra Aydın, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazanan ancak babasının sağlık sorunları nedeniyle maddi sıkıntılar yaşayan öğrencisi Yunus Emre Adaş için çareyi Vali Hamza Aydoğdu’ya ulaşmakta buldu.
Ordu Caddesi’nde yürüyen Vali Aydoğdu’nun yanına koşarak gelen öğretmen Kübra Aydın, gözyaşları içinde öğrencisinin durumunu anlattı: “Sosyal Bilimler Lisesi mezunu ve İstanbul Hukuk Fakültesi’ni kazanan bir öğrencimiz var. Babası 3 aydır yoğun bakımdaydı. Öğrencimizin bursa, yurda ihtiyacı var” dedi.
Vali Aydoğdu, öğretmenin bu hassasiyetinden etkilenerek hemen harekete geçti. “Allah senden razı olsun” diyerek öğrenci Yunus Emre Adaş’ın telefon numarasını alan Aydoğdu, genci hemen arayarak geçmiş olsun dileklerini iletti.
Vali Aydoğdu, Adaş’a şu sözlerle güvence verdi: “Ben senin yurt işini ve diğer işlerini çözeceğim. Rahat ol. Babana selam söyle akşam bir çay içmeye geleceğiz”
AKŞAM ZİYARETİ VE SOMUT ADIMLAR
Vali Aydoğdu verdiği sözü tutarak aynı akşam Yunus Emre Adaş’ın evine ziyarette bulundu. Şeker hastası olan ve beynine pıhtı atması sebebiyle tedavi gören baba Süleyman Adaş (47) ile görüşen Aydoğdu, ailenin tüm ihtiyaçlarını dinledi.
Vali Aydoğdu, Yunus Emre’ye üniversite eğitimi boyunca gereken tüm desteğin sağlanacağını taahhüt ederek aileye moral verdi.
SOSYAL MEDYADAN DUYGU YÜKLÜ PAYLAŞIM
Vali Hamza Aydoğdu, yaşanan bu anlamlı olayı sosyal medya hesabından da paylaşarak şu ifadelere yer verdi:
“Huzurla biten bir toplantının ardından, yağmurun serinliğiyle caddede yürüyorduk. Tam caddenin ortasına gelmiştik ki, arkadan bir ses yankılandı: ‘Sayın Valim! Sayın Valim!’ Döndük koşarak bize yetişen Kübra Öğretmendi. Nefesi hızlıydı, elleri titriyordu, sesi neredeyse boğazına düğümlenmişti. Ama yüreğinde taşıdığı derdi bütün samimiyetiyle anlattı.”
“Bir insanın başkasının derdini bu kadar derinden hissetmesi, cinnet geçirmiş bir dünyanın ortasında bize insanlığı yeniden hatırlattı. Biz de vakit kaybetmedik. Öğrencimizi aradık, moral verdik. Babasıyla görüşeceğimizi söyledik, kardeşimizin problemini de çözdük.”
“Kübra öğretmen gönül yolunu seçmişti. Başkasının yükünü kendi yükü bilmişti. Biz de gördük ki, hakiki makam, gönülden gönüle yol bulmaktır. Cenabıallah bizlere de bu gönül yolundan yürümeyi, insan kalmayı, duygularımızı kaybetmemeyi nasip etsin.”
Bu örnek davranış, devlet-vatandaş ilişkisinin ne denli samimi ve çözüm odaklı olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.