Yargıtay, eski eşine gönderdiği mesajda ‘Sen ne ucuzmuşsun, bu kadar düştün be zavallı. Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş’ ifadelerini kullanan sanık hakkındaki beraat kararını onadı. Karar, hakaret suçunun sınırlarına ilişkin önemli bir yargısal kriter ortaya koydu.
Bingöl’deki Davanın Seyri
Olay, Bingöl’de eski eşler arasında yaşanan bir mesajlaşma anlaşmazlığı üzerine patlak verdi. Şikayetçi, eski eşinin kendisine gönderdiği mesajdaki ifadelerin onur, şeref ve saygınlığını rencide ettiğini iddia ederek hakaret davası açtı.
Bingöl 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi, davayı ele aldı. Mahkeme, sanığın mesajında yer alan sözleri detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan değerlendirme sonucunda, kullanılan ifadelerin hakaret suçunun oluşumu için gerekli olan onur, şeref ve saygınlığı rencide edici boyutta bulunmadığı kanaatine varıldı. Bu gerekçeyle sanık hakkında beraat kararı verildi.
Cumhuriyet Başsavcılığının Temyiz İtirazı
Bingöl Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemenin verdiği beraat kararına itiraz etti. Savcılık, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ve sözlerin açıkça hakaret oluşturduğunu iddia ederek kararı temyiz etti. Dosya, bu itiraz üzerine Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi’ne taşındı.
Yargıtay’ın Nihai Kararı ve Gerekçesi
Yargıtay 4’üncü Ceza Dairesi, dosyayı kapsamlı bir şekilde inceledi. Daire, yerel mahkemenin delilleri değerlendirme biçimini ve takdir yetkisini hukuka uygun buldu. Sanığın savunması, şikayetçinin beyanı ve dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, beraat kararının mahkemenin takdir ve gerekçesi yönünden hukuka aykırılık taşımadığı sonucuna varıldı.
Daire, hakaret suçunun oluşmadığı yönündeki yerel mahkeme değerlendirmesini yerinde görerek, Bingöl 1’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nin beraat hükmünü oy birliğiyle onadı. Böylece, savcılığın temyiz itirazı reddedilmiş oldu.
Yargıtay Kararının Önemi
Bu karar, hakaret suçunun somut olayın özelliklerine göre değerlendirilmesi gerektiği ilkesini bir kez daha teyit etti. Yargıtay, her küfür veya olumsuz ifadenin otomatik olarak cezai sorumluluk doğurmayacağına, ifadenin bağlamı ve muhatabın kişilik haklarını ne ölçüde zedelediğine bakılması gerektiğine işaret etti. Karar, benzer davalarda mahkemeler için önemli bir içtihat niteliği taşıyor.
