Nöbetçi Eczaneler
Artvin’in Yusufeli ilçesinde, Türkiye’nin en yüksek barajı Yusufeli Barajı’nın suları altında kalan geçmiş, zaman zaman suyun çekilmesiyle yeniden gün yüzüne çıkıyor. Bu defa, suların çekildiği Çeltikdüzü (Göcek) köyündeki cami, ibadethanesinin penceresinden kanoyla girilerek ziyaret edildi. Profesyonel yüzücü Serhat İnce’nin objektifine yansıyan görüntüler, büyük bir dönüşümün ardında kalan duygusal hatıraları gözler önüne serdi.
Yusufeli Barajı ve Sular Altında Kalan Hayatlar
Çoruh Nehri üzerine inşa edilen ve 275 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı, enerji üretimine devam ediyor. Barajın inşası sürecinde, ilçe merkezi ve 7 köy tamamen sular altında kalırken, mahalle halkı yeni inşa edilen yerleşim yerlerine taşındı. Bu dev proje, bölgenin coğrafyasını ve sosyal hafızasını derinden değiştirdi.
Geçmişe Yolculuk: Dalgıçtan Duygu Yüklü Keşif
Profesyonel yüzücü Serhat İnce, baraj sularına gömülen eski yerleşim alanlarına yaptığı dalışlarla, dipte kalan anıları canlandırıyor ve gelecek nesillere bu büyük değişimi aktarmak için videolar çekiyor. İnce, baraj suyunun çekildiği dönemlerde, su yüzeyine çıkan yapıların içinde yüzerek veya kanoyla geziyor.
Son olarak, suların çekilmesiyle minaresi ve gövdesinin bir kısmı yeniden görünür hale gelen Çeltikdüzü köyü camisine, bir penceresinden kanosuyla girerek tarihi bir ziyaret gerçekleştirdi. Suyla kaplanmış ibadethaneyi ilk kez bu şekilde görüntüleyen İnce, yaşadığı duyguları şu sözlerle ifade etti: “2022’de su tutan Yusufeli Barajı sonrasında vadide yer alan tüm köyler ve mahalleler sular altında kaldı. İlçede yeni bir süreç başlamıştı. Bu sürece dikkat çekmek adına, gelecekteki nesiller için kayıt almak ve buralarda gezerek videolara çekmekteyim.”
“İlerde Bu Serüvenin Görülmesini İstedim”
Yaz başında suların çekilmesiyle ortaya çıkan evlerin içinde de yüzerek görüntüler aldığını belirten Serhat İnce, cami ziyaretinin amacını ise şöyle açıkladı: “Camilerin yarısına kadar sular çekilince caminin camından içeriye girip yüzerek görüntüleri kayda almak istedim. İlerde buradaki serüvenin nasıl gerçekleştiğinin görülmesini istedim.” İnce’nin çektiği görüntüler, bir yandan büyük altyapı projelerinin doğal ve sosyal çevre üzerindeki etkisini belgelerken, diğer yandan sular altında kalan kolektif hafızaya saygı duruşu niteliği taşıyor.
Yusufeli Barajı, enerji üretimine katkısının yanı sıra, beraberinde getirdiği sosyolojik dönüşümle de Türkiye’nin gündemindeki yerini koruyor. Serhat İnce gibi isimlerin çabaları ise, bu dönüşümün unutulmaması ve geleceğe doğru bir şekilde aktarılması adına önemli bir rol oynuyor.