Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

DEM Parti Sözcüsü Doğan: ‘Barış ve Demokratik Toplum Sürecine İvme Kazandırmak Önceliğimiz’

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, barış ve demokratik toplum sürecine ivme kazandırmak için çalıştıklarını belirterek önemli açıklamalarda bulundu.

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Doğan, “Çalışmalarımız hiçbir mazeret ve gerekçeye takılmadan sürüyor. Önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecinin bir an önce pratik göstergelerle hayata geçirildiğine ilişkin ivmeyi sağlayabilmek” dedi.

Doğan, TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda yaşanan gerginliğe değinerek, “Barış ve demokratik toplum sürecinin neden önemli olduğunu gösteren bir gelişme şu dakikalarda Meclis’te yaşanıyor. Ülke son yıllarda torba yasalarla yönetiliyor. Buna karşı en kararlı muhalefeti yürüten bir siyasi parti olarak söylememiz gerekir ki insanlar şu anda protesto ediyor” ifadelerini kullandı.

‘TIKANIKLIK YA DA KRİZ SÖZ KONUSU DEĞİL’

Doğan, barış sürecinin ivme kazanması için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bu sürecin başından beri biz yalnızca muhalefet partilerini bilgilendirmedik; tüm bilgileri açık bir biçimde kamuoyuyla paylaşmaya özellikle önem gösterdik. Aynı zamanda iktidar bloku ile görüşmeler yaptığımızı söyledik ve bunu da kamuoyuyla paylaştık” dedi.

DEM Parti’nin sürecin takipçisi olduğunu belirten Doğan, “Çalışmalarımız hiçbir mazeret ve gerekçeye takılmadan sürüyor. Ne yaz tatili ne de başka programlar bizim önceliğimiz. Önceliğimiz, barış ve demokratik toplum sürecinin bir an önce pratik göstergelerle hayata geçirildiğine ilişkin ivmeyi sağlayabilmek” şeklinde konuştu.

Doğan, sürecin tarafları açısından kendi ritminde ilerlediğini belirterek, “Herhangi bir tıkanıklık ya da kriz söz konusu değil. Durağanlık, pratik göstergelerin kamuoyu tarafından görülmüyor olması bir tıkanıklık ya da kriz olduğu konusunda bir algı yaratıyor. Bizim söyleyeceğimiz şey, kendi ritminde yürüyen bir sürecin olduğu” dedi.