Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bakan Ersoy: Unkapanı Değirmeni Geçmişi Geleceğe Bağlayan Örnek Bir Girişim Olacak

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Unkapanı Değirmeni’nin İbn Haldun Üniversitesi’ne dönüştürülmesi projesinin temel atma töreninde konuştu. Tarihi yapı, kültür, sanat ve eğitimin kalbinin attığı bir ilim merkezi olacak.

Kültür ve Turizm Bakanı

Tarihi Unkapanı Değirmeni Üniversiteye Dönüşüyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Unkapanı Değirmeni Üniversite Dönüşüm Projesi İhya ve Temel Atma Töreni’nde önemli açıklamalarda bulundu. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan, Üsküdar Kaymakamı Adem Yavuz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Demir, TÜRGEV Yönetim Kurulu Başkanı Hatice Akıncı Yılmaz, İbni Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz ve İbni Haldun Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Atilla Arkan katıldı.

Mehmet Nuri Ersoy Unkapanı Değirmeni

Geçmişi Geleceğe Bağlayan Vizyoner Proje

Bakan Ersoy, “Bugün temelini atacağımız Unkapanı Değirmeni Üniversite Dönüşüm Projesi, geçmişi geleceğe bağlayan örnek bir girişim olacaktır. İbn Haldun Üniversitemizin vizyoner adımıyla, unutulmuş bu yapı yeniden hayat bulacak. Bu tarihi mekan kültür, sanat ve eğitimin kalbinin attığı bir ilim merkezi haline gelecektir” dedi.

Unkapanı Değirmeni Restorasyon

1800’lü Yıllardan Günümüze Tarihi Yolculuk

Bakan Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü: “1800’lü yılların sonunda bir değirmen olarak inşa edilen bu yapı, o dönemlerde İstanbul’un en önemli gıda üretim merkezlerinden biriydi. Şimdi de düşüncelerin şekilleneceği ve genç beyinlerin geleceğe hazırlanacağı bir mekana dönüştürülecek. Bir zamanlar buğday ambarları, değirmenler ve fırınların bulunduğu; İstanbul halkının ekmeğini sağlayan Unkapanı Değirmeni, artık bilgiyle, fikirle, düşünceyle yeniden üretim yapacağı yeni bir döneme adım atıyor.”

Unkapanı Değirmeni Tören

Yaşayan Kültürel Miras Anlayışı

Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak bizler, tarihi mekânların sadece korunmasını değil, aynı zamanda yaşatılmasını ve topluma yeniden kazandırılmasını temel bir ilke olarak görüyoruz” diyen Bakan Ersoy, “Bu proje de yaşayan kültürel anlayışının çok değerli bir yansımasıdır. İstanbul’umuzun önemli yapılarından biri olan bu bina; bundan böyle gençlerin sesiyle, fikirlerin enerjisiyle, bilimin ışığıyla yeniden nefes alacaktır” ifadelerini kullandı.

Unkapanı Değirmeni Proje

2.5 Yıllık Restorasyon Süreci

Restorasyon çalışmalarının 2 buçuk yıl süreceği ve bittiğinde içerisinde dersliklerin, konferans salonun bulunacağı, etkinliklerin düzenleneceği çok amaçlı bir sosyal tesis şeklinde kullanılacağı belirlendi. Proje kapsamında, tarihi değirmen binasının aslına uygun şekilde restore edilerek eğitim ve araştırma alanına dönüştürülmesi, İstanbul’un kültürel mirasına da büyük bir katkı sağlayacak.

Unkapanı Değirmeni Detay

Emeği Geçenlere Teşekkür

İbni Haldun Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz ise konuşmasında, “Buranın alınmasında ve bu hale gelmesinde en büyük emek sahiplerinden birisi de Bilal Erdoğan. Onun da selamlarını size arz edeyim. Benim burada teşekkürüm bu işi ilk defa bize getiren Mustafa Demir Bey’e. O zaman Fatih Belediye Başkanı’ydı. Fikir sahibi odur” dedi.

Unkapanı Değirmeni Katılımcılar

Prof. Dr. Gündüz, “Gerçekten kültürel abidelerimizi birer birer ihya ederek işte Ayasofya’yı diriltiyor, Kariye’yi diriltti. Atatürk Kültür Merkezi’ni birlikte dirilttik. Gerçekten buranın da diriltilmesinde en büyük destek ve emek sahibi kendileri, bir de teşrif ettiler. Ayrıca teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

Türk Kültürünün Özgün Yaklaşımı

Prof. Dr. Gündüz, Türk kültürünün özgün yaklaşımını şu sözlerle ifade etti: “Yahya Kemal’e sormuşlar, ‘Türkiye’nin nüfusu ne kadar’ diye. O zaman kendisi Lizbon Büyükelçisi diyor ki ‘200 milyon’. Ya diyor nasıl buldun bu hesabı Sayın Büyükelçi 15 milyonluk Türkiye nasıl oldu da 200 milyon oldu. Ben onu bunu bilmem diyor. Biz Türkler ölülerimizle beraber yaşarız. Biz geçmişimizle beraber yaşanır. İşte bu özgün ve yıllarca İstanbul’a hizmet etmiş ve bu bölgeye adını vermiş, böyle bir özgün projenin hayata geçirilmesi, böyle bir düşüncenin devamı şeklindedir.”