Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Burdur Gölü Gözyaşları Döküyor: Su Seviyesi Kritik Seviyede!

Burdur Gölü’ndeki su çekilmesi alarm veriyor. Öztürk Sarıca, gölün ‘gözyaşları’ olarak nitelendirdiği su öbeklerinin bile yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.

Burdur Gölü'ndeki su çekilmesi

Burdur Gölü’ndeki çekilme alarm veriyor. Lisinia Doğa Yaşam Alanı kurucusu Öztürk Sarıca, göldeki su kaybının son yıllarda hızla arttığını belirterek, “Önce gölün içinden çıkan suları görüyorduk, şimdi ise çekilmenin ardından göl kenarlarında kalan küçük su öbeklerini, adeta gölün gözyaşları gibi görüyoruz” dedi.

Burdur Gölü su çekilmesi

Burdur Gölü Yok Olma Tehlikesiyle Karşı Karşıya

Türkiye’nin en önemli doğal göllerinden Burdur Gölü’ndeki kuraklık son yıllarda hızlandı. Gölün sığ olan doğu tarafında görülen su çekilmeleri, son yıllarda kuzeyinde de ciddi ölçüde arttı. Ayrıca gölün derin kısımları olan batı ve güneyinde de su çekilmelerinin izleri giderek büyüyor.

“Gölün Gözyaşları” Olarak Nitelendirilen Manzara

Gölün özellikle kuzey bölgelerinde su çekilmiş alanlardan geriye kalan ve ‘Burdur Gölü’nün gözyaşları’ olarak nitelendirilen küçük su öbekleri ile 10 yıl önce etrafı suyla kaplıyken çekilen sularla karada kalan küçük adacık, durumun vahametini gözler önüne seriyor.

Öztürk Sarıca’dan Çarpıcı Açıklamalar

2005 yılında ailesinden 5 kişiyi kanserden kaybettikten sonra doğa ve insan sağlığını korumak amacıyla Burdur Gölü kenarındaki Lisinia projesini başlatan Öztürk Sarıca, susuz ve kimyasal ilaçlardan uzak tarım uygulamaları üzerine birçok çalışma yaptı. Sarıca, Burdur Gölü’nde son yıllarda daha da artan su kaybına dikkati çekti.

“Doğamızı, insanların sağlığını korumak, gelecek nesillere temiz bir doğa bırakmak amacıyla 9 alt projeyle çalışmalarımıza başladık. Günümüzde üzerinde en çok durduğumuz ve hala başaramadığımızı düşündüğümüz proje, sular ve Burdur Gölü’yle ilgili projemiz.”

Su Tüketiminde Çarpıcı Rakam

Şu ana kadar çok da ciddi çalışmalar yapılmadığını belirten Sarıca, “Göller Yöresi özellikle büyükbaş hayvancılık konusunda ciddi üretimin olduğu bir bölge. Bu bölgede mısır, yonca üretimi had safhalarda. Dolayısıyla suların yüzde 75’i maalesef büyükbaş hayvancılıkta mısır, yonca üretimi için kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Alternatif Çözüm: Susuz Tarım

Tasarruflu su, damla sulamayla yetişebilen gül tarımı ve susuz yetişen aromatik bitkilere yönelik çalışmalarını anlatan Öztürk Sarıca, “Susuz tarım ve yağmur tarım modellemeleriyle şu an 3 bin dekarlık alanda lavanta, kekik, ada çayı ve 34 ıtri bitkinin üretimini yapıyor ve bunları nihai ürünlere kadar dönüştürüyoruz” dedi.

Göl Artık Derin Kısımlardan da Çekiliyor

Gölde çekilmelerin son 3-4 yıldan beri artarak devam ettiğine vurgu yapan Öztürk Sarıca, “Sığ bölgelerdeki çekilmeleri daha önce görüyorduk. Özellikle gölün batısında, derin kısımlardaki çekilmeler de gözle görülür hal almaya başladı. Her gün ne kadar çekildiğini gözle görmek için bile gölün kenarına gitmenize gerek kalmıyor” diye konuştu.

Sağlık Uyarısı

Göllerin çekilmesiyle kapalı havzalarda, özellikle orada biriken kirliliğin, tozlarla ve yağmurlarla ciddi sağlık problemleri oluşturacağına dikkati çeken Öztürk Sarıca, “Akciğer problemleri, pek çok hastalığa sebep olacak. Ve bunun yanında Burdur Gölü’nü kaybetmek, görselde bir kayıp değil sadece. Aynı zamanda gelecek nesillerin içme sularının da kaybı” ifadelerini kullandı.

Susuz Tarım Desteği Çağrısı

Kamunun damla sulama konusunda çok ciddi destek verdiğini ama yeterli olmadığını dile getiren Sarıca, “Şu anda suda yetişen tıbbi aromatik bitkilerin ciddi anlamda Türkiye’de desteği yok. Katma değeri yüksek olan tıbbi aromatik bitkilerin tüm Türkiye’de desteklenmesi ve bu destekler kapsamında çiftçilerin büyük kısmının bu tür bitkilere geçerek en azından daha az su tüketerek tarımsal faaliyetlerine devam etmesi gerekiyor” dedi.