Diyarbakır’da 12 Yıllık Cinayet Davasında Çarpıcı Beraat Kararı
Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde 2013 yılında silahla vurularak öldürülen Arif Meçin (57) cinayetinde, daraltılmış baz çalışmasıyla tutuklanan oğlu Barış Meçin (31), kardeşi Mustafa Meçin (55) ve yeğeni Mehmet Emin Meçin (43), kesin delil ve husumet tespiti bulunmadığı gerekçesiyle ‘kasten öldürme’ suçundan beraat etti.
12 Yıl Önce Yaşanan Cinayet
Silvan ilçesine bağlı kırsal Yeşilbahçe Mahallesi’ndeki evinden 8 Mart 2013’te çıktıktan sonra kaybolan Arif Meçin’in cansız bedeni, 2 gün sonra bir çoban tarafından 17 kilometre uzaklıktaki Bismil ilçesi kırsal Alibey Mahallesi’nde dere yatağında silahla vurulmuş halde bulundu.
Daraltılmış Baz Çalışması ve Tutuklamalar
Olayın ardından yaklaşık 30 şüpheli hakkında yürütülen soruşturmada jandarma ekipleri daraltılmış baz çalışması talep etti. Bilirkişi raporu sonrası Arif Meçin’in oğlu Barış, kardeşi Mustafa ve yeğeni Mehmet Emin Meçin’in cep telefonlarının, cesedin bulunduğu gün olay yerinde sinyal verdiği tespit edildi.
Bu raporun ardından 5 Aralık 2024’te Barış, Mustafa ve Mehmet Emin Meçin ‘kasten öldürme’ suçundan tutuklandı.
Mahkemeden Çarpıcı Beraat Kararı
Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıklar önce tutuklulukta geçirdikleri süre ve delillerin büyük ölçüde toplanmış olması gerekçesiyle adli kontrol şartıyla tahliye edildi.
Davada verilen nihai kararda ise sanıklar hakkında maktul Arif Meçin’e yönelik ‘kasten öldürme’ suçunu işlediklerinin sabit olmadığı belirtilerek ayrı ayrı beraat kararı verildi.
Gerekçeli Kararda Önemli Tespitler
Gerekçeli kararda dikkat çeken hususlar şöyle sıralandı:
- Sanıkların ifadelerinde suçu reddettikleri
- Aralarında husumet bulunduğuna dair somut tespit olmadığı
- Daraltılmış baz raporunun kesin delil niteliği taşımadığı
- Raporda ‘muhtemel’ ifadesinin yer aldığı
- Cesedin bulunduğu bölge ile sanıkların bulundukları yer arasında birden fazla baz istasyonu bulunduğu
- Ölüm saati ve yerinin netleşmediği
Mahkeme, “Baz kayıtlarının tek başına sanık ikrarı, kamera görüntüsü ya da tanık beyanıyla desteklenmediği” gerekçesiyle delillerin şüphe boyutunda kaldığını belirterek, “şüpheden sanık yararlanır” ilkesi uyarınca beraat kararı verdi.
Eşinin İfadesi Sanıkları Akladı
Karar duruşmasında Arif Meçin’in eşi Hidayet Meçin’in ifadesi dikkat çekiciydi. Meçin, “Ben huzurdaki sanıklardan şikayetçi değilim” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Arif Meçin benim eşim olur. Ben eşimin kaybolduğu gün telefonla onu aradım ancak ulaşamadım. Daha sonra kayınbabam Salih Meçin’i aradım ona durumu söyledim. Akabinde oğlum Barış’ı da aradım ancak babasının yanında olmadığını söyledi. Daha sonra Mustafa Meçin’i arayarak haber verdim. Arif’in onun yanında olup olmadığını sordum. Kendisinin yanında olmadığını söyledi. Daha sonra bütün köylüler ve aile üyeleri birlikte eşimi aramaya çıktık. Hatta Mustafa Meçin de karakola haber vermiş. Arama faaliyeti yaptığımız gün Barış, Mustafa ve Mehmet Emin Meçin de yanımızdaydı.”
12 yıllık bu cinayet davasında, teknolojik delillerin tek başına yeterli olmadığı bir kez daha ortaya çıkmış oldu.
