Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eğitim Gücü Sen’den Çarpıcı Öğretmenler Günü Açıklaması: ‘Öğretmenler Yoksulluk Sınırının Altında Mücadele Ediyor’

Eğitim Gücü Sen Genel Başkanı Oğuz Özat, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarını eleştirdi. Öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında mücadele ettiğini belirtti.

Eğitim Gücü Sen Genel

Öğretmenlerin Ekonomik ve Sosyal Sorunları Masaya Yatırıldı

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) Genel Başkanı Oğuz Özat, 24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada öğretmenlerin yaşadığı ekonomik ve sosyal sorunlara dikkat çekti.

Özat açıklamasında, “Öğretmenler ekonomik ve sosyal sorunlar yaşıyor. Öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaştırılmasına karşı güçlü bir duruş sergiliyoruz. Başta Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz” dedi.

“Öğretmenler Yoksulluk Sınırının Altında Mücadele Ediyor”

Özat, öğretmenlerin ekonomik durumuna ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunarak şunları söyledi:

“Bugün öğretmenlerimiz, yoksulluk sınırının çok altında maaşlarla yaşam mücadelesi veriyor. Artan enflasyon, temel ihtiyaçlara gelen zamlar ve hayat pahalılığı karşısında öğretmenlerin alım gücü her geçen gün daha da düşüyor. Bir öğretmenin maaşı, artık sadece barınma ve ulaşım giderlerine dahi yetmez hale gelmiştir. Öğretmenlerimiz, çocuklarına beslenme çantası koymakta, ev kirasını ödemekte, faturalarını karşılamakta zorlanıyor. Bu koşullarda eğitimde kalite beklemek, öğretmeni geleceği inşa etmekle görevlendirip geçim derdine terk etmek büyük bir çelişkidir.”

Ücretli Öğretmenlik Eleştirisi

Ücretli öğretmenlik uygulamasını eleştiren Özat, “Ücretli öğretmenlik uygulaması, emeğin değersizleştirilmesidir. Bugün birçok ücretli öğretmen, asgari ücretin dahi altında maaşlarla görev yapıyor. Aynı işi yapan öğretmenler arasında kadrolu, sözleşmeli ve ücretli ayrımı yapılması, çalışma barışını zedeliyor. Bu ayrımcılık, öğretmenlerin mesleki motivasyonunu kırıyor, eğitimde niteliği düşürüyor. Öğretmenlik, statüye göre değil, liyakate göre değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Atama Bekleyen Yüz Binlerce Öğretmen

Atama bekleyen öğretmenlerin durumuna da değinen Özat, “Yüz binlerce genç öğretmenimiz, yıllardır atama bekliyor. Eğitim fakültelerinden mezun olmuş, KPSS’den yüksek puan almış, mesleğine tutkuyla bağlı bu gençlerimiz, yıllarını belirsizlik içinde geçiriyor. Oysa ülkemizde ciddi bir öğretmen açığı var. Bu çelişki, eğitim planlamasındaki eksikliklerin açık göstergesidir. Atama bekleyen öğretmenlerimizin sesine kulak verilmelidir” dedi.

Aile Dramı Yaşanıyor

Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının aileleri parçaladığını belirten Özat, “Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması, sadece bir istihdam modeli değil, aynı zamanda bir aile dramıdır. Eş durumu tayin hakkının kısıtlanması nedeniyle binlerce öğretmen ailesinden ayrı yaşamak zorunda kalıyor. Eşler yıllarca birbirine kavuşamıyor, çocuklar anne ya da babasız büyüyor. Aileler parçalanıyor, çocuk yapma planları erteleniyor. Aile yılı ilan edilen bir dönemde, öğretmen ailelerinin ayrı kalması büyük bir çelişki ve vicdan yarasıdır. Aile birliği anayasal bir haktır ve bu hak öğretmenlerimiz için de geçerli olmalıdır” diye konuştu.

Öğretmene Yönelik Şiddet Artıyor

Öğretmene yönelik şiddet olaylarındaki artışa dikkat çeken Özat, “Son yıllarda öğretmene yönelik şiddet olaylarında ciddi bir artış yaşanıyor. Okullarda güvenlik önlemlerinin yetersizliği, öğretmenleri savunmasız bırakıyor. Görevini yaparken saldırıya uğrayan, tehdit edilen, hakarete maruz kalan öğretmenlerimiz var. Bu durum, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir alarmdır. Öğretmenine sahip çıkmayan bir toplum, geleceğine de sahip çıkamaz. Okullar güvenli eğitim ortamları haline getirilmeli, öğretmene yönelik şiddetle mücadele kararlılıkla sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.

200 TL’lik Hediye Çeki Eleştirisi

Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmenlere dağıtacağı 200 TL’lik alışveriş çeki uygulamasını eleştiren Özat, “Millî Eğitim Bakanlığı tarafından bu yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında öğretmenlerimize A101 mağazalarında kullanılmak üzere 200 TL’lik alışveriş çeki dağıtılacağı açıklandı. Bu tür uygulamalar, öğretmenlerin yaşadığı derin ekonomik sorunları çözmekten çok uzak. Öğretmenler sadaka değil, hakkını istiyor. 200 TL’lik bir hediye çeki, öğretmenin geçim derdine çare olamaz. Bu tür jestler, öğretmenlerin yaşadığı yapısal sorunların üzerini örtemez. Bizler, öğretmenlerin hak ettikleri maaşı, güvenceli istihdamı ve saygın bir yaşamı talep ediyoruz” dedi.

Öğretmenler Günü Mesajı

Özat son olarak, “Başta Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehit olan tüm öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor; ülkemizin dört bir yanında fedakârca görev yapan tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyoruz. Eğitim Gücü Sen olarak, öğretmenlerimizin emeğinin karşılığını alması, mesleki itibarlarının korunması ve hak ettikleri yaşam koşullarına kavuşmaları için mücadelemizi sürdüreceğiz. Öğretmenlerimizi yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Onların yanında, en önde saf tutmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.