TBMM’de ‘Terörsüz Türkiye’ Komisyonu Hukuk Dernekleri ve Akademisyenleri Dinledi
TBMM bünyesinde kurulan ‘Terörsüz Türkiye’ komisyonu, hukuk dernekleri temsilcileri ve akademisyenlerle bir araya gelerek terörle mücadele sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Komisyonda, terörle mücadele yasalarında köklü değişiklik önerileri gündeme getirildi.
Hukukçular Derneği’nden Tarihsel Analiz
Hukukçular Derneği Başkanı Mehmet Melih Gülseren, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini sonuna kadar desteklediklerini belirterek, süreç içerisinde şehit aileleri ile gazilerin incitilmemesi gerektiğini vurguladı. Gülseren, “Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana demokrasimiz, her vatandaşımızın kendisini ait hissettiği bir yönetim aracı haline gelememiştir. Darbeler ve askeri vesayet rejiminin yıkıcı uygulamaları devletle millet arasındaki birlikteliği uzun süre engellemiştir. Statükocu yaklaşımlar ve ideolojik dayatmalar toplumsal kırılmalara yol açmıştır. Bu kırılmalardan yalnızca Kürt vatandaşlarımız değil farklı kimlik ve inanca sahip vatandaşlarımız da etkilenmiştir” ifadelerini kullandı.
Yasa Değişikliği Önerileri
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Başkanı Serhat Çakmak, komisyona sunduğu yasal düzenleme önerilerinde, “Terörle Mücadele Yasası’nın 13 ve 7’nci maddesinin değiştirilmesi gerekiyor. Ayrıca ‘Türk Ceza Kanunu’nun 314-2’nci maddesi gerek Venedik Komisyonu’nun raporları gerekse de AGİT’in son dönemlerde verdiği kararlar doğrultusunda ele alınmalıdır. 3713 Sayılı Yasa’nın 4 ve 5’inci maddesinin mülga edilmesi lazım. 113 sayılı Yasa’nın ise komple kaldırılması beklentimiz. Ancak mevcut koşulları ve bu sürecin ilerlemesini göz önünde bulundurduğumuzda aşamalı olarak belli maddelere mülga, belli maddelerin ise değiştirilmesinin doğru olacağını düşünmekteyiz” diye konuştu.
Demokratikleşme Vurgusu
Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SODAD) Başkanı Kemal Akkurt, “Açılım politikaları, TBMM’de iktidar cephesinin istediği anayasal düzenlemelere kurban edilmemelidir. Bu nedenle barıştan, özgürlükten ve adaletten yana olan tüm partilerin bu tür stratejik adımları dikkatle değerlendirilmeli ve değerleriyle bağlantılı olarak alternatif politikalar geliştirilmelidirler. Toplumsal muhalefet, hem şiddetin karşısındaki ilkesel duruşu sağlamak hem de güvenlikçi söylemin demokratik hakları bastırmak için araçsallaştırılmasına direnmelidir. Terörsüz Türkiye hedefine demokratikleşme, eşit yurttaşlık ve barışçıl bir temelle yaklaşılmalıdır” dedi.
50 Yıllık Terör Sorunu ve Çözüm Beklentisi
Hukuki Araştırmalar Derneği Başkanı (HÜDER) Hasan Oymak, Türkiye’nin 50 yıldır terör sorunu ile uğraştığını vurgulayarak, “Ülkemiz ve milletimiz için 50 yıldır prangaya dönüşmüş, ağır ve taşınmaz bir yüke dönüşmüş olan terör belasından kurtulmaya ramak kala, bu sonucu istemeyen çevrelerin girişimleri milletin azim ve kararlılığı karşısında cılız kalan tepkilerini büyütmeye çalışmaları dikkat çekmektedir. Şurası açıktır ki terörsüz Türkiye çalışmaları bir devlet politikasıdır ve mutlak suretle başarıya ulaşacaktır. Ama bilinmelidir ki devlet politikası olduğu kadar da millet arzusu olarak kabul gördüğü için bu başarı mutlak suretle gelecektir” değerlendirmesinde bulundu.
Toplantı, hukuk derneklerinin yaptığı sunumların ardından akademisyenlerin konuşmalarıyla devam ediyor.