Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin nüfus artış hızında belirgin bir yavaşlama olduğunu açıkladı. Yılmaz, toplam doğurganlık hızının 2017’de 2,08 iken 2024’te 1,48’e kadar gerilediğini belirterek, bu durumu “beka meselesi” olarak nitelendirdi.

Doğurganlık Hızında Kritik Eşik Aşıldı
Ankara’da düzenlenen ‘Aile ve Nüfus On Yılına Doğru Uluslararası Sempozyumu’nun kapanışında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye’nin nüfus yapısına ilişkin çarpıcı veriler paylaştı. Yılmaz, “Son yıllarda nüfus artış hızımızda belirgin bir yavaşlama gözlenmektedir. 2017 yılında toplam doğurganlık hızımız 2,08 iken, 2024’te 1,48’e kadar gerilemiştir” dedi.
Yılmaz, toplam doğurganlık hızının dünya ortalamasının 2024 yılında 2,25 çocuk olduğunu hatırlatarak, Türkiye’nin bu ortalamanın oldukça altında kaldığını vurguladı. Ülkelerin son 7 yıldaki doğurganlık hızı değişimleri incelendiğinde; Türkiye’nin Çin, Güney Kore, Arjantin ve Kuveyt’ten sonra doğurganlık hızı en fazla azalan 5’inci ülke konumunda olduğunu ifade etti.
“Neslin Devamı İçin 2,1 Çocuk Şart”
Cevdet Yılmaz, neslin devam edebilmesi için doğurganlık hızının 2,1 çocuğun altına düşmemesi gerektiğinin altını çizdi. TÜİK tarafından yapılan hesaplamalara göre önümüzdeki 10 yıl içinde ortanca yaşın 40’a yaklaşacağını tahmin edildiğini belirten Yılmaz, şu uyarılarda bulundu:
“Kadınlarda ilk evlenme yaşının 26’nın, erkeklerde 28’in üzerine çıkması, evliliklerin ve doğurganlığın giderek daha ileri yaşlara kayması, aileye dair kararların bugün farklı bir sosyolojik çerçevede alındığını ortaya koyuyor.”

2050’de 94 Milyon, 2100’de 77 Milyon Tahmini
Yılmaz, TÜİK’in nüfus projeksiyonlarına göre mevcut doğurganlık eğiliminin devam etmesi durumunda, nüfusun 2050’li yılların ilk yarısında en yüksek büyüklüğe ulaşarak yaklaşık 94 milyona çıkacağını, 2100 yılında ise yeniden azalarak 77 milyon civarlarına düşeceğinin tahmin edildiğini açıkladı.
“Doğurganlık hızı bu kadar düşmesine rağmen maalesef günümüzde çeşitli kavramlar altında doğurganlığı azaltmaya yönelik çalışmalar devam etmektedir” diyen Yılmaz, tüm kurumların bu konuda azami dikkat, özen ve sorumluluk içerisinde hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
12. Kalkınma Planı’nda Temel Amaç
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 2024-2028 dönemini kapsayan 12’nci Kalkınma Planında, ‘doğurganlığın nüfusun kendini yenileme seviyesinin üzerine çıkarılması’nın temel amaç olarak belirlendiğini hatırlattı. Yılmaz, “3 çocuk politikamız maalesef uzun süre bazı kesimler tarafından siyasi olarak değerlendirilmiştir. Ancak, geldiğimiz noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın haklı olduğunu veriler açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
Sezaryen Oranlarındaki Yükseklik Endişe Verici
Yılmaz, doğurganlık hızındaki azalışın sebeplerinden birinin sezaryen doğumların yüksekliği olduğuna dikkat çekti. 2024 yılı Sağlık İstatistikleri Yıllığına göre, Türkiye’de sezaryen oranlarının yüzde 61,2 seviyesine ulaştığını belirten Yılmaz, bu oranın Türkiye’yi dünya sıralamasında en üst noktaya taşıdığını söyledi.
“OECD ve Avrupa Birliği ülkelerinde ortalama oran yüzde 28 düzeyindedir. Özel hastanelerde sezaryen oranının yüzde 80’in, kamu hastanelerinde ise yüzde 50’nin üzerinde olması hem anne-bebek sağlığı hem de doğurganlık eğilimlerinin uzun vadeli seyri açısından dikkatle ele alınmalıdır” diye konuştu.

Alınan Tedbirler ve Destekler
Cevdet Yılmaz, nüfus politikaları kapsamında alınan tedbirleri şöyle sıraladı:
- Doğum sonrası sağlanan tek seferlik destek tutarının 5 bin liraya yükseltilmesi
- 2’nci çocuk için 5 yaşına kadar aylık bin 500 lira, 3’üncü ve sonraki çocuklar için yine beş yaşına kadar aylık 5 bin lira düzenli doğum yardımı desteği
- Aile ve Gençlik Fonu ile gençlere faizsiz kredi imkanı (2025 Eylül sonu itibarıyla 42 binden fazla çifte 150 bin lira kredi)
- Destek tutarının Ocak 2026’dan itibaren artırılması
- Kamu kurumlarında kreş ve gündüz bakımevlerinin yaygınlaştırılması talimatı
- Sosyal konut projelerinde çok çocuklu ailelere öncelik verilmesi
Bakan Göktaş: “Aile Beka Meselesidir”
Programda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise, doğurganlık hızının 71 ilde nüfusun yenilenme seviyesi olan 2,1’in altına düştüğünü belirtti. Ortalama hane büyüklüğünün gerilerken tek kişilik hanelerin payının yüzde 20’ye çıktığını ifade eden Göktaş, şunları söyledi:
“2024-2028 dönemini kapsayan ve bu alanda ilk olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı, çalışmalarımızın stratejik çerçevesini oluşturdu. Türkiye’nin dört bir yanında farkındalık kampanyaları yürüttük. 81 ilimizde 15 bini aşkın faaliyet ve etkinlik gerçekleştirdik.”
Bakan Göktaş, aileleri ve evlenecek gençleri desteklemek için bin 926 kurumla iş birliği yaptıklarını da sözlerine ekledi.
2026-2035 “Aile ve Nüfus On Yılı” İlan Edildi
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, 2025 yılının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın takdirleriyle ‘Aile Yılı’ ilan edildiğini hatırlatarak, 2026–2035 döneminin ise ‘Aile ve Nüfus On Yılı’ olarak belirlendiğini açıkladı. Yılmaz, “Bu vizyon doğrultusunda; cinsiyetsizleştirme akımı başta olmak üzere genç nesilleri ve aile yapımızı tehdit eden tüm akımlara karşı güçlü bir duruş sergilemeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.
