Konya Kapalı Havzası’nda, yer altı sularının aşırı çekilmesi ve toprağın göçmesiyle oluşan obrukların sayısı 657’ye yükseldi. Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, yaşanan durumu “doğanın bir karşılığı” olarak nitelendirerek, su fakiri bir bölgede çok su tüketen tarım deseninin sürdürülmesinin bu afeti tetiklediğini vurguladı.

Obruk Tehlikesi Komşu İllere de Yayılıyor
Daha önce yoğunlukla Karapınar ilçesinde görülen obruk oluşumları, artık Ereğli, Halkapınar, Emirgazi, Çumra, Cihanbeyli, Kulu, Yunak, Çeltik ve Altınekin ilçelerini de tehdit ediyor. Jeoloji Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, tehlikenin sınırları aştığını belirterek şunları söyledi:
“Konya ne yazık ki Türkiye için obrukların başkenti diyebileceğimiz bir bölge. Konya’da bugüne kadar kayda alınmış 657 tane obruğumuz bulunmaktadır. Bu 657 obruğun, 534 tanesi Karapınar ilçesinde bulunmaktadır. Komşu ilimiz Aksaray’ın Sultanhanı ilçesinde de geçenlerde derinliği 20 metreye ulaşan, çapı yaklaşık 20 metreye bulan bir obruk oluştu. Bundan 2 ay önce Karaman’ın Sudurağı beldesinde yine aynı şekilde çok derin ve çapı büyük olan bir obruk oluştu. Karaman, Aksaray başta olmak üzere Sivas’ta da bu şekilde sorunlar görülmekte. Eskişehir, Afyonkarahisar’da da obruk görülen iller olarak sınıflayabiliriz.”

İklim Değişikliği ve Aşırı Su Çekiminin Yıkıcı Sonucu
Obruk oluşumlarının temel nedenini açıklayan Arslan, iklim değişikliği ve kuraklığın çiftçiyi yer altı suyuna daha fazla yönlendirdiğini, bunun da zemini zayıflatarak ani çöküşlere yol açtığını ifade etti. Arslan, “Obruk, kuraklık ve iklim değişikliği ile birlikte artık daha çok ağırlığını hissettireceğini düşündüğümüz, daha çok gündeme gelecek olan bir afet olarak karşımıza çıkmaktadır. Yer altı su seviyesindeki statik düşümler son yıllarda ne yazık ki kuraklık ve iklim değişikliğinden kaynaklı. Yüzey sularındaki yağmur sularının azalması, dere ve nehirlerin kuruması, tarımsal faaliyetlerde çiftçilerimizin yoğun olarak yer altından su çekmeye ve tarımsal faaliyetlerini yürütme çabası sonucunda oluşuyor” dedi.

“Doğa Bize Karşılık Veriyor”
Konya Ovası gibi su fakiri bir bölgede, çok su tüketen ürünlerin yetiştirilmesine dikkat çeken Şükrü Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Konya Kapalı Havzası, su fakiri diyeceğimiz bir bölge. Bu bölgedeki yaşanan bu su fakiri olan bölgede uygulanan tarımsal faaliyetler ise ne yazık ki çok su tüketen, sulu tarım dediğimiz tarım desenini üretmeye çalışıyoruz. İşte bunun da bedeli olarak ne yazık ki, yer altı suyumuzu aşırı tüketiyoruz. Bu aşırı tüketme yer altı seviyesindeki aşırı düşüm de bize afet olarak ne yazık ki yani doğa bir şekilde bize aslında karşılık veriyor. Bu aşırı tüketmenin sonucunda ve biz bunları yüzeyde obruklar olarak görüyoruz.”

Uzmanlar, acilen su tasarruflu tarım modellerine geçilmesi ve yer altı suyu kullanımının sıkı denetim altına alınması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, obruk sayısındaki artışın hem tarım alanlarını hem de yerleşim yerlerini doğrudan tehdit edeceği uyarısı yapılıyor.

