Tarihi Emanet Teslim Edildi
Türk Kızılay’ın tarihi arşivlerinden çıkan tarihi bir emanet, 117 yıl sonra sahibine ulaştı. Filistin Cephesi’nde İngilizlere esir düşen Onbaşı Yusuf Saygılı’nın kaleme aldığı mektup, torunu Türk Kızılay Genel Sekreteri Ramazan Saygılı’ya teslim edildi.
Yüzyıllık Emanet Sergisinde Tarihi Keşif
Türk Kızılay’ın ‘Yüzyıllık Emanet: Kızılay Esir Mektupları Sergisi’ sırasında Genel Sekreter Ramazan Saygılı, yetkililere dedesi Onbaşı Yusuf (Hoca) Saygılı’nın 1918 yılında Filistin Cephesi’nde esir düştüğünü ve ona ait bir belge olup olmadığını sordu. Arşivde yapılan titiz inceleme sonucu, 31 Ekim 1918’de İngilizlere esir düşen Onbaşı Yusuf’un ailesi için kaleme aldığı mektup ve esir kartı bir asır sonra gün yüzüne çıkarıldı.
Dedenin Kahramanlık Hikayesi
Ramazan Saygılı, dedesi Onbaşı Yusuf Saygılı’nın hikayesini şöyle anlattı: “Osmanlı’nın yıkılma dönemlerinde 7 cephede savaş verirken o dönem dedem Yusuf Saygılı, Filistin’de savaşırken esir düşmüş. Kızılay Esir Mektupları Sergisi’ndeyken ben yetkililere durumdan bahsettim. Ben esir kartı ve mektupları unuttum. Bir süre sonra Ankara’da toplantıdayken ilgili arkadaşlarımız dedemin mektup ve esir kartlarını teslim ettiler.”
1925’e Kadar Esir Kampında Kaldı
Arşiv kayıtlarına göre, Onbaşı Yusuf Saygılı 1925 yılına kadar esir kampında tutuldu. Adana’ya döndükten sonra Saimbeyli ilçesinde imamlık yapan Saygılı, 1960 yılında 72 yaşında hayatını kaybetti.
Tarihi Mektubun İçeriği
Ramazan Saygılı, dedesinin kaleme aldığı Osmanlıca mektupta sağlık durumunu aktarmasının yanı sıra millete, orduya, devlete dua ettiğini, birlik ve beraberlik vurgusu yaptığını belirtti.
Tarihi Bağ ve Anlamlı Mesaj
107 yıl sonra böyle bir hediye almanın kendilerini çok mutlu ettiğini ifade eden Saygılı, “Dedelerimiz dün Filistin ve Gazze için savaşmaya gitmişler. Bizler de aynı yere yardım götüren bir iyilik hareketinin parçasıyız. Dedeme rahmet okudum ve hamdolsun ki biz de aynı yoldayız” dedi.
Bu tarihi buluşma, Türk Kızılay’ın zengin arşivinin önemini bir kez daha gözler önüne sererken, dede-torun arasındaki bu anlamlı bağ, tarihe not düşüldü.