Ana Sayfa Arama Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İran-Rusya Stratejik Ortaklık Anlaşması Yürürlüğe Girdi: Dış Politikada Tarihi Dönüm Noktası

İran ile Rusya arasında imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması resmen yürürlüğe girdi. İki ülke dışişleri bakanlıkları tarihi dönüm noktasını açıkladı.

İran ile Rusya arasında

İran-Rusya Stratejik Ortaklık Anlaşması Resmen Yürürlükte

İran ile Rusya arasında imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması‘nın 2 Ekim itibarıyla resmen yürürlüğe girdiği açıklandı. İki ülke arasındaki bu tarihi anlaşma, bölgesel ve küresel dengeleri etkileyecek önemli bir gelişme olarak öne çıkıyor.

İran Rusya Stratejik Ortaklık Anlaşması

Dışişleri Bakanlıklarından Ortak Açıklamalar

İran Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İran-Rusya Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması, iki ülke ilişkilerinin tarihinde bir dönüm noktasıdır ve tarafların istediği çeşitli alanlarda iki ülke arasındaki dostane ilişkilerin seviyesini artırmayı vadetmektedir” ifadelerine yer verildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada bu gelişmenin Rusya ile İran arasındaki devletler arası ilişkilerinde “önemli bir dönüm noktası” olduğunu vurguladı. Açıklamada, anlaşmanın çok kutuplu dünya koşullarında uluslararası alanda daha sıkı bir etkileşim öngördüğü belirtildi.

Anlaşmanın Tarihsel Süreci

İran ile Rusya arasındaki Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması, 17 Ocak’ta iki ülke cumhurbaşkanları tarafından Moskova’da imzalanmıştı. Yaklaşık 9 aylık bir sürecin ardından anlaşmanın yürürlüğe girmesi, iki ülke arasındaki iş birliğinin kurumsal bir çerçeveye kavuştuğunu gösteriyor.

Türkiye’nin Bölgesel Politikalarına Etkisi

İran-Rusya stratejik ortaklığının yürürlüğe girmesi, Türkiye’nin bölgesel politikalarını ve dış ilişkilerini doğrudan etkileyecek önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Türkiye’nin hem Rusya hem de İran ile karmaşık ilişkileri bulunurken, bu yeni stratejik ortaklık bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek potansiyele sahip.

Uzmanlar, Türkiye’nin bu gelişme karşısında diplomatik manevra kabiliyetini koruması ve bölgesel çıkarlarını gözeten dengeli bir politika izlemesi gerektiğini ifade ediyorlar.