AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, Manisa’da düzenlenen İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) değerlendirme toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Tatar, “Ne yaparsak yapalım, günün sonunda deprem gerçeğiyle yüzleştiğimizde, yapı stokumuzu iyileştirmek zorundayız. Bu çok acı ama net bir gerçek” dedi.

Manisa’da Risk Azaltma Toplantısı
Manisa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü toplantı salonunda Manisa Valisi Vahdettin Özkan ve AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar başkanlığında İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya Vali Özkan ve Tatar’ın yanı sıra, Manisa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Besim Dutlulu, ilçe kaymakamları, kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticileri ile İRAP eylemlerinden sorumlu temsilciler katıldı.
Prof. Dr. Orhan Tatar, “Eylem ve ilerleme durumlarını gözden geçirmek, iyi uygulamaları, azaltma bakış açısını ortaya koymak amacıyla bu toplantıyı gerçekleştiriyoruz. Sayın Belediye Başkanımız ve Sayın Valimiz de çok net bir şekilde ifade etti. Manisa, afet tehlikelerini bünyesinde en fazla barındıran illerimizden biri” ifadelerini kullandı.

6 Şubat Depremi Bir Milat Olmalı
6 Şubat depreminin bir milat olması gerektiğine dikkati çeken Prof. Dr. Tatar, “Özellikle deprem bizi çok korkutuyor, çok ürkütüyor. Deprem dediğiniz şey anlık bir olay; birkaç on saniyelik bir sürede başımıza geliyor ve geriye dönüp baktığımızda hakikaten büyük kayıplarla karşılaşıyoruz. 6 Şubat’ı en acı şekilde yaşamış, bütün o süreçlerin içerisinde bulunmuş bir kişi olarak şunu söylemek istiyorum: Birçok büyük depremden sonra ‘Bu artık milat olsun’ dedik. Ama artık 6 Şubat son miladımız olsun. Çünkü 53 bin 737 canımızı yitirdik, çok büyük acılar yaşadık” dedi.
Manisa Fay Hattı Üzerinde
Manisa’nın ortasından aktif fay hattı geçtiğini vurgulayan Prof. Dr. Tatar, “Çok korkutmak istemem ama Manisa, Spil Dağı’nın üzerinde, Manisa Fayı’nın yükselen bloku üzerinde. Bu tarz güzel coğrafyaların oluşmasında da aslında fayların etkisi var. Yani faylar bir yandan deprem oluştururken, bir yandan da bu güzel ovaları ve coğrafyayı oluşturuyor. Ama siz bunun farkında olursanız, buna yönelik önlemler alırsanız bu riskleri bertaraf edersiniz” açıklamalarında bulundu.

Yapı Stokunun İyileştirilmesi Şart
Prof. Dr. Tatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ne yaparsak yapalım, günün sonunda deprem gerçeğiyle yüzleştiğimizde, yapı stokumuzu iyileştirmek zorundayız. Bu çok acı ama net bir gerçek. Bu yüzden de bir an önce harekete geçmek durumundayız. Bu mesele tamamen siyaset üstüdür. Çünkü hiçbir canı kaybetmemeliyiz. 53 bin 737 insanın yaşamını yitirdiği bir süreçte artık tek bir can bile kaybetmemeliyiz.”
Tatar, 6 Şubat depremleri sonrası yapılan incelemelerle ilgili olarak, “18 ilde, 2 milyon 350 bin binada hasar tespiti yapıldı. Bu binalardan yaklaşık 40 bin tanesi yani yüzde 1,7’si doğrudan çöktü. Kabul edilebilir bir oran değil. Dahası, yıkılan binaların yüzde 80’i 2000 yılı öncesi yapılmış. Bu da yapı stokunun ne kadar sorunlu olduğunu bize net şekilde gösteriyor” ifadelerini kullandı.
